1998 İngiltere GP: Schumacher ve Hakkinen’in Müthiş Mücadelesi
Yorumlar
“1998 İngiltere GP: Schumacher ve Hakkinen’in Müthiş Mücadelesi” için 40 yanıt
-
“En” leri olan ne kadar adam biliyorsam yağmurda, ıslakta kafaları kolları farklı çalışıyor anlamlandıramıyorsun bazen. Farkları yağmurda zorlu şartlarda ortaya çıkıyor.
“En-En” olmasa da bizden bir tane anlatayım. körfez gibi dandik bir yerde yağmurda olmasada yağmurun sonunda “akşam oluyor hadi bi daha çıkalım” deyince 4 mevsimlik porş ların 4 çekerli elektronikli gtr lerin 4 lü galloların yanında kırmızı slickli bi vette’yle önce yolcunun “olum perte çıkacaz ha” deyip ciddi tırsışı hemen akabinde acayip şahsın “in aşaya ağırlık yapıyorsun” deyip S de gidişi ile milletin faltaşı olan gözleriyle herkese ciddi çakmış gtr’nin sadece 0,5 sn gerisinde padoğa gelip olmadı a.. ya dediğinde nasıl yaptın ya deyip anlamlandıramamak, gözünde başkalaşmak başka birşey oluyor. 🙂 sennanın tünele girdiği gibi bir hismiş 🙂
Ben daha sim de yağmurlu dönemiyorum. %100 ai de herhangi bir yerde daha fastest’ım yok lafa gelince bütün stilleri anlatırım.-
😀
Yalnız simülasyonun da kendine özgü zor yanları var bence.. Pratikte ustalaşmak ile sim’in uzaktan yakından alakası olduğunu sanmıyorum.
-
Ne göre olduğuna göre değişir F1 2014 nfs shift e göre evet. Gerçek dünya evet çok başka.
Ancak gerçek dünyadakiler sindirebilirse, gerçekten isterlerse sim’i başarabilirler ancak tersi çok daha fazla hazırlık gerektiriyor. İşte ulaşmamız mümkün olmayan makinelere, sınanmaya başka ulaşma imkanımız yok tüm olay aslında bu.-
Shift ve F1 2014’ü bir Assetto’ya karşı simden saymak biraz zor tabi. Aslında belirtmek istediğim gerçekteki 3 boyut algısının düz bir ekrana göre büyük bir rahatlık sağladığı… Tabi simülasyon hareketli bir koltuğu da içeriyorsa iyi bir yazılımla gayet gerçeğe yaklaşabilir onu da inkar edemem.
Hep bir “tam performansı verememe durumu” var simde, sürekli bir ekrana kısıtlanmışlık hissi işleri gerçeğinden daha zor bir hale getiriyor. Ulaşılması zor yüksek performans araçlar konusunda haklısın. Sıradan bir araçta da aynı bahsettiğim durum var ama mesela Abarth 500 veya Z4 gibi araçlarda da aynı 2D screen’e tıkılma sıkıntısını yaşıyorum şahsen.
Tabi Kunos Simulazioni’ye minettarım ayrı mesele. 🙂
-
Eyvallah anladım gibi ama anlamışta olabilirim. 🙂
Rahatlık mı evet mesela ne kadar hissediyorum desen de kod satırlarından süzülen şeyi ses ve ekran da ki kayma, ffb de ki farklılıktan hissediyorsun fiziki hareketlilik olmayınca ön arka kaymada. Bu gerçekte çok daha kolay müdahale şansı veriyor.
Ancak işin farklı boyutu var mesela burada ki çoğu genç 250 hatta 200 üzeri hızlarda aksiyon yaşamaya alışık değil bu insan için yaşaya yaşaya sindirebileceği birşey gerçek hayat o yüzden korkutucu çünkü ekranın karşısında beynin sonunda ölüm olmadığını biliyor. Direksiyonu 2 elle düzgün tut dediğin gençler sağ elini vitesten ayırmıyorken iş şehirler arası yolculukta biraz da basmaya gelince 2 elle sımsıkı tutuyor direksiyonu hatta avuçları terliyor.:) İşte o yüzden gerçek dünya çok zorlu ve yavaş yavaş gelişebiliyor insan Simlerin bu süreyi kısalttığı neredeyse bir gerçeklik.
Hareketli bir koltuğa bende çok özenirdim ama artık özenmiyorum çünkü etkide yine sanal kalıyor parasının hakkını vereceğim diye gerçek dışı titreşim veriyor o yüzden mesela triple monitor ve çok iyi bir FFB motorunu (2000$ a satan var:) ) tercih ederim.
Sim öğrenmek ve zevk almak için muhteşem bir imkan ancak adrenalin basamadığı için gelişme mecburiyeti hissi yavaş işliyor olabilir bu da dediğin tam performans verememe dediğin şey olabilir. Son cümleni açmak lazım kastını bilemedim 🙂 Kimisini 3D gözlük kusturması gibi arayışın farklı demek ki 🙂
Asetto nun aslında biraz daha vakti var piştiğinde iracing’e gerçekten bir rakip olarak çıkmış olacak çok küçük ama işine saygı duyan ve hedeflerinden şaşmak istemeyen insanlardan oluşan bir stüdyoları var. Bunlar bize lazım.
Gündelik insanlar için araçları denemede olduğu gibi sim de de neredeyse sınır yok verebileceğin paralara bağlı hergeçen gün accayip cihazlar ile karşılaşabiliyoruz. Mesela DFGT düzeyinden fanatec düzeyine geçince hayat çok değişti benim için neredeyse 0 ‘landı. Şuan ismi aklıma gelmeyen birkaç küçük şirket ünitesi var gördüğümde bu gerçekten gp3 ayarında bir direksiyon hissi veriyor galiba adamın eline diye iç geçirmişliğim oldu. Ama yinede gerçek olmuyor sequential gearbox’ın vızıltısı ile artık başa ağrı girmesi başka birşey.-
Doğrudur daha iyi bir sistemle muhakkak daha rahat hissedilebilir. Ama kısaca söylemek istediğim Schumacher’in gerçekteki performansı sim’den daima daha iyidir bence… Gerçekte ustalaşmak ölüm/kaza korkusunu tamamen kenara itiyor zaten. Kanımca ne kadar iyi olursa olsun sim’in kendi içinde doğal olarak bulundurduğu kısıtlamalar nerden baksan en az 1-2 saniyeyi eritir her halükarda. iRacing’i deneyeceğim bir türlü fırsat bulamadım, bir de DFGT’den daha iyi bir makineyi deneme fırsatım olursa harika olacak.
-
Anladığım kadarıyla sen odağını sim de ustalaşan biri gerçekte daha rahat olur gibi kuruyorsun. Ben öyle düşünemiyorum. 🙂
Pilot ile oyuncu arasında çok fark var bence. Mesela ben sim de en iyi dereceleri atıyor olsam gerçekte aynı araçla o dereceleri atamam virtual olmayan etkiler ilk başta beni sarmaya başlar. Gerçekte iyi dereceleri atan biri sim de iyi olabilir mi bizim ki gibi bilgisayarlar olmasa konsol üzerinde olsa tabi ki bizden daha iyi atar. Zaten mecburiyet olarak da günümüzün pilotları bunu yapıyorlar. Eski dönemden gelenleri mecbur tutmasan Schumi kastın gibi yüzüne bile bakmazlar simulatorlerin. -
Yok simde ustalaşan gerçekte daha rahat olur demiyorum, gerçekte rahat olanı sim’e koysan gerçektekinden daha kötü bir performans sergileyebilir diyorum =) Sim’deki de aynı şekilde gerçekte daha iyi olabilir.. Onu da sim’in fiziki kısıtlamasına bağlıyorum. Kaza korkusu birkaç pratikle araç iyice özümsendikten sonra atlatılıyor gerçekte özgüveni kazandıktan sonra araç ve etraf hissiyatı sim’e göre çok daha üstün olduğu için de daha iyi bir performans sergilenebilir.
Belki de benim bir türlü simde etrafı hissedemememden kaynaklanıyordur bu düşüncelerim o da ayrı bir konu =) Kafamı sağa çevirdiğimde sağdaki aynayı ve aracı göremiyorsam, yola baktığımda gerçek 3d derinlik algısını alamıyorsam huzursuz oluyorum açıkçası. Belki 3d görüntülü (gözlüklü) bir sim’de bu aşılabilir gerçi..
-
-
-
-
-
-
-
Sürüş stili denen şey yağmurda tersine çalışıyor. Hakkinen gibi aracı rayda gidiyor gibi kullanan bir adam yağmurda elbet patlayacaktır.
-
Yağmur performansında Schumacher e tek rakip anca Senna olabilir.Bugüne kadar yağmurda olaganüstü süren en öndeki ikili bunlar.
-
Senna ya rakip mi? güldürme beni evet Schumacher yağmurda iyi ama Senna yağmurda çok ayrı bir dünyada.
Senna diğer pilotlar gibi değil adam yağmur yağınca kasılmıyor adeta mutlu oluyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam ilk kazandığı Brezilya yarışında yağmur yağmaya başlayınca elleriyle yağmuru gösterip çocuklar gibi seviniyordu. Belki bu kadar üst düzey sürmesi bundan kaynaklanıyordu.-
Tam tersi dense daha mantıklı olurmuş bence. (Schumi fanatiğiyim.)
-
😀 Senna en azından benim için farklıdır ama Schumacherin de hayranıyım oda muazzam bir adam başardıklarını görünce hayran olmamak elde değil.
-
-
Neye göre Senna daha iyi?
Yani yağmur ve Schumacher den bahsediyoruz dünyada bu konuda en büyük kabul gören markadan.Schumacher en az Senna kadar yağmuru seven bir pilottu yağmur perfonmansı bu kadar parlak olan regenkönig regenmaister farklı ülkelerde rainmaster rainman genel tabiriyle de yağmurun efendisi gibi kimseye olmadıgı kadar bir çok ünvanla taçlandırılan bu kadar ayrıcalık tanınan bir pilot neden kasılsınki.
Ben Senna dan daha iyiydi de demedim üstelik ikisininde yağmur performansları son derece parlak Senna nın yağmur altındaki sürüsüne işaret etmissin Schumacher in sayisiz olağanüstü yağmur performanslarına göz atmanı öneririm ve yağmurda uzak ara herkesden farklılıgını göstererek kazandığı sayısız yarışlara.-
Ben Schumacher yağmurda kötü demedim oda çok üst düzey sürüyordu ama Senna çok farklı.
Çoğu pilot yağmurlu yarışlardan sonra çok zor geçtiğini söyler ve zorlanırlar. Senna ve Schumi onlardan değildi ama Senna nın kesinlikle yağmurda daha iyi olduğunu düşünüyorum. Yoksa Schumi nin başardıklarını göz ardı etmek gibi bir durum söz konusu değil.-
Tabiki aynı düsüncelerde olmamız gerekmiyor saygı duyuyorum düsüncene benim düsüncemde malum kolay gelsin.
-
-
senna nın kazandığı ilk yarış portekiz gp sinde 2. hariç diğer tüm rakiplerine tur bindirdiği bir yarış var 1985 te lotusta iken. Schumi nin yağmur sürüşleri efsanedir eyvallah ama var mı böyle bir yağmur performansı Schumi nin?
Senna nın yağmur performansı ile hiç bir pilotun ki eş değil bana göre.
Schumi Rainmaster; Senna ise Rainman.!-
Bence en efsanesi daha çaylakken kötü bir araçla 84 monacoda pole derecesinden kuru havada 2.3 saniye yavaş yağmur yağınca lidere her tur 3 saniye takması bunun tarifi bile olamaz üstelik takım arkadaşı sıralamada 3.2 saniye geride kalmış eğer Prost yarışı durdurun diye yırtınmasa yarışı kazanıp müthiş bir galibiyet alacaktı ama 2. olması bile muazzam.
-
bana senna,nın yağmurlu havalarda kaç yarış kazandığını söyleyecek biri varmı
schumacher 17 kazanmış yağmurlu havalarda
senna,nın bilen varsa söylesin
-
-
Monaco 1984 gibi insana oha çektiren bir performansı var Senna’nın. Keza Schumacher’in de hatalı üretilmiş F310 ile iki silindirini kaybetmesine rağmen aldığı efsane bir galibiyet var.
Aşağıdaki boş yorumcuların yüzleri 1984 Monaco’yu baştan sona izlediği zaman acaba kırmızının hangi tonuna bürünecek, gerçekten merak ediyorum.
Bir de hep unutulan bir isim; Jean Alesi. Yarı ıslak zemindeki performansları efsanedir.
-
Açıkça bir şey söyliyim bu sitede çoğu insanın yaşı yetmiyor Senna ve Schumacherin ilk yıllarına, bende onlardan biriyim ama ben kalkıp sadece kağıt üzerindeki başarılarına bakarak yorumlar atmıyorum. Arşivlerden izleyerek onların neler yaptıklarını görünce hayran oluyorum.
Bu arkadaşlarda yeni türedi onlara tavsiyem bilmedikleri şeyler üzerine konuşmasınlar çünkü konuşmuş olmak için boş konuşup kendilerini rezil ediyorlar.
-
-
-
-
schumacher,in1995 belçika yarışını izle yeter arkadaşım senna hikayedir
-
-
Senna kadar abartılan başka bir pilot yok.
Schumacher yanında Senna’nın esamesi okunmaz.
-
-
EFSANE SCHUMACHER,i kimle kıyaslıyorlar ferrari mclaren,den hiç hızlı olmadı
ne 1996 ne 2004,de öğünleri çoğumuz izledik
ama yağmur dendimi schumacher başkadır tıpkı 1992 belçika .. 1995 belçike
1995 belçike,da yağmurlu havada 17,den başlayıp birinci gelmesini kimse unutamaz
91 yarışın 17 tanesini yağmurlu havalarda kazanmış
EFSANE kimseyle kıyas kabul etmez-
2004 te Mclaren Ferrari’den daha mi hızlıydı 🙂
-
Konuşmak bedava. 🙂 McLaren o sezon belli bir kesimde Michelin’i iyi kullanmasıyla, biraz da Kimi’nin gayretiyle Spa’da zafer alabilmişti sadece.
-
-
-
Arkadaşlar Nasıl birşey düşünsenize önünüzde nerdeyse göremediğiniz bir yol var
ve sürekli aynı tempoda atak modundasınız
böyle birşey yok biz daha yağmurda sileceklerle zor araç sürüoruz bu insanlar inanılmaz -
İskandinav pilotların kalitesi burda belli oluyor.
Bu Schumachere diğeri de Alonso’ya bol bol liderlik teslim etmişti.-
Almanın biride geçen sene İngilizin birine bol bol liderlik teslim etmişti. :))
-
Bir Alman tanıyorum geçen sene son yarışta Williams’lardan medet uman, 11-5 mağlup olan. Ama o melezdi değil mi. Pardon.
-
-
Yaw eskisi gibi ilk 3 te Ferrari Mclaren Williams olsada kapışsalar gene bi dovüşsek yaw 😀 😀 😀
-
İşte F1 budur… Yüksek oranda aracı pilotların kullandığı , Hakkinen ve Schumi gibi iki efsanenin yarıştığı F1’in en keyif verdiği yıllar…
-
Şayet yarış yağmurlu ise Hakkinen taraftarı olmama rağmen bahsi Rainmaster a yaparım.
-
Dostum kuru havalarda da Mika Çok üstün sürüşler sergilemiştir, schuminin aracı daha üstün olmasına rağmen…
-
Schumi kıyasıga rekabey ettikleri dönemde ne zaman Mika’dan üstün bir araç kullandı ki? Sadece Ferrari dayanıklık anlamında bir tık öndeydi.
-
Belki 98 dışındaki tüm sezonları sayabiliriz…
-
Bence birlikte rekabet ettikleri dönemde Schumi hep daha yavaş bir araç kullanıyordu. Zaten 1998’de sezonun yarısını Hakkinen kazanmış. Ama bu Hakkinen kötü pilot demek değildir elbette ki. Aksine Schumi’yi pist üstünde gerçekten en çok zorlayabilen isim Hakkinen’den başkası değildi.
-
Dostum, 2000 sezonunu anımsarsan McLaren MP4/15, Ferrari F12000’den hızlı bir araçtı. Schumacher bileğinin hakkıyla kazanmıştı o sezon. Güzel zamanlardı özlerim hep. Çok üstünlük mukayesesine girmekte istemem açıkcası, rakibimiz Hakkinen’de başımızın tacıdır.
-
MP4-15 daha üstün iseydi nasıl oluyorda 17 yarışın 10 tanesini ferrari kazanırken bunların 9 tanesıni schumi olmak üzere…yine 2001 de Ferrari o sezon 9 yarış kazanıyor. Zaten istatistikler ortada 97,96,95,94 bile saymıyorum 🙂
-
Şimdi Dostum, aradan 15 sene geçti, sezonu izleyen taraflı tarafsız herkes McLaren aracının bir tık daha hızlı olduğunu söylemektedir. Bunu sohbetini bu sitede çok yaptık keza önceki zamanlarda.
Ama illa diyorsan ki istatistik konuşalım, bende biraz geçmişe göz gezdirdim, biliyorsun 15 senede insanın belleğinde her şey net olarak hüküm sürmez.
Evet, o sezon;
– Schumacher 2 mekanik arıza ve 2 kaza olmak üzere 4 kez yarış tamamlayamamış.
– Hakkinen 3 mekanik arıza yaşamış.Sezonda tamamlanan yarışlar;
– Schumacher 13 yarış tamamlanım 12 yarış podyum içerisinde.
– Hakkinen 14 yarış tamamlamış 11 podyum içerisinde.Hızlı turlar ise göze çarpıyor,
– Schumacher 2 yarış en hızlı tura sahip.
– Hakkinen 9 yarış en hızlı tura sahip olmuş.Sonunda 9 puan fark ile Schumacher şampiyonluğu elde ediyor.
Şimdi verilere göz gezdirince ve diğer takım arkadaşlarının performansları da baz alınınca, Schumacher’in 2000 sezonunda elde ettiği imkanlardan maksimumu Hakkinen’den daha iyi çıkarttığı ortada. Bu araçla değil, onun yeteneğiyle elde edilmiş bir sonuç.
-
-
-
-
-
-
Bir yanıt yazın