Brawn "Daha Radikal Aerodinamik Kısıtlamalar Gerekli"

yazar:

kategori:

Oluksuz lastikler, aerodinamik yere basmanın düşürülmesi, ayarlanabilir ön kanatlar ve KERS sistemi ile 2009’da daha fazla geçişin olması planlanıyordu ancak pek beklenen olmadı.

Brawn, araçların yeni düzenlemeler ile  lastiklerden kazanılacak mekanik yol tutuşunun aksine, türbülansa karşı daha hassas olan aerodinamik yüzeyler ile yol tutuşuna sahip olduğunu ve bunun geçişi zorlaştırdığını düşünüyor.

Brawn “Ben hala lastik ve aerodinamik yol tutuşunun yanlış olduğunu düşünüyorum.”

“Çok fazla aerodinamik yol tutuşu var ancak lastiklerde yeteri kadar yol tutuşu yok.”

“Daha fazla lastik ve mekanik yol tutuşu istiyoruz ve aerodinamik yol tutuşunu önemli ölçüde düşürmek istiyoruz. Ardından birbirleriyle daha etkili mücadele eden araçlar görebiliriz.”

“Bu araçlar kesinlikle geçen senekilere göre daha iyiler.”

“Ancak hâlâ aerodinamik performansın önemli olduğu araçlara sahibiz ve böyle olduğu için araçların birbirlerini daha yakın takip edebilecek araçlar yapmak zor.” dedi.

Bu sene geçiş çalışmaları, Brawn, Toyota ve Williams’ın çift katmanlı difüzörler konusunda kural açığını kullanması olumsuz etkilendi ancak Brawn, geçiş çalışmalarının takımların daha radikal aerodinamik kısıtlamaları kabul etmemesinden kaynaklandığını düşünüyor.

Brawn “Aerodinamik kurallarda çok büyük değişiklik için zorlama vardı ancak buna çok fazla karşı çıkıldı.” dedi.


Yorumlar

  1. Bilemiyorum M1CHAEL…

    Verdiğim Monza örneği dediğin gibi belki de pek sağlıklı değildi. Ancak Singapur'da Sutil'in Alguersuari'yi amansız takibi de var. Anlayacağın ben de işin içinden pek çıkamadım.

    Senin de belirttiğin gibi bu sene pilotların yakın takibin çok zorlayıcı olduğundan şikayet etmediği benim de dikkatimi çekmişti. Sanırım sebebi hiçbirimizin beyenmediği o geniş ön kanatlar. Belki de seneye araçlara 620 kg sınırı gelince ön bölüme daha fazla safra düşebilir ve bu da yakın takipde arkadaki aracın stabil kalmasına yardımcı olabilir. Bir de "Ön lastikleri biraz daha genişletmelerinin faydası olabilir mi?" diye düşünmekteyim. Hatta ister misin Tyrrell P34 gibi 4 adet ön lastikli araçlar bu konuda ilaç olsun 🙂

  2. Onur hoca o cümle bana ait değildi. Konunun içinden yetkili birinden öğrendim. Buna benzer bir kaç şey daha öğrenmiştim.
    Açıkçası benim hava konusunda ve rüzgar testleri ile ilgili bilgim çok eskidi artık. Mevcut durumu öğrenebildiklerim
    yönüyle ancak okumaya çalışıyorum.
    Dediğin gibi farklı şeylerde gördük bu sene. Ancak Monza'daki araç konfigürasyonu, downforce ayarı,
    hava koridoru ve türbülans etkisi farklı sanki. Bu sene de çok farklı bir durum gördük orda. Araçlar da farklı,
    neredeyse en yalın hallerindeydi. Bunun etkisi var sanki ama ne derece bilemiyorum. Monza üretim ve test konusunda son yıllarda
    önemli değil. Eskiden daha büyük bir önemi vardı. Bu sene belirli bir mesafeden takip edebilen çok araç gördük.
    Spa'da çok farklı oldu. Önceki pistlere göre takip yeteneği artmıştı sanki. Hatta sezonun geçiş rekoru kırıldı neredeyse.
    Tekrar baktığımda normalde pilotların pek uzun kalmak istemediği yakın hava koridoruna özellikle giriyorlardı. Yarım boy mesafeden
    veya yan yana giden pilotların hava koridoruna özellikle girdiğini gördük. 2 yarışta force india'ya bakınca mesafe açılmadı ama
    hep belirli bir oranda devam etti, hiç net bir atak göremedik. Tabi bunun başka birçok değişkeni olabilir.
    Birde bence bu takip mesafesini, hava koridorunu süre ile değilde araçlar arasındaki mesafe olarak düşünmek lazım. Türbülans
    böyle hissedilebiliyordur herhalde.
    Birde bu düşünceme sebep geçen sene aracın hemen arkasındaki türbülansdan şikayet ediliyordu. Pilotlar açık olarak sürüş kaybı
    yaşadıklarını da söylemişlerdi. Bunu giderme ile ilgili çalışıldı zaten. Fakat bu sene bu türbülans hem var hem yok gibi.
    Bazı pistlerde hava koridorunu daha fazla kullanıyorlar. Bazı pistlerde yakın hava koridoruna girmede daha fazla zorlanıyorlar gibi.
    Bazen yaklaşma mesafesindeki arkadaki pilotun daha fazla kontra verdiğini görüyorum. Ama bir iki şey haricinde pilotların yaklaşmada
    tutuş kaybı yaşadığını çok görmedik. Bu yönde telsiz konuşması da ben net hatırlamıyorum. Pilotlar söylemedikçe de tutunma kaybı mesafesini pek bilemiyeceğiz gibi.
    İnşallah anlatabilmişimdir.

  3. burak bocek avatarı

    haha brawn bunu diyorsa yok artık diyorum.sezon başı o difüzörler legal sayıldı.bıraksın böyle konuşmalaı komik

  4. MagicAlonso avatarı

    lastiklerdeki tutunmayı arttırmak için tek çare başka üreticilerinde f1 e tekrar girmesini sağlamak özellikle michelin in ayrıca motor gelişimi de servest bırakılmalı F1 gittikçe standartlaşmışken geçiş beklemek aptallık olur.bu iki değişikliğin yapılması ve akabinde aero kural değişikliğiyle geçişlerde önemli oranda artış olacaktır

  5. M1CHAEL; "yakın takip zorlaştı" diyorsun fakat Spa ve Monza'da 300'er kilometreden toplam 600 kilometre boyunca Kimi'nin yalnızca 1 saniye ardında bir Force India vardı. Yanlış anlama, "Tesbitin hatalı" demiyorum, ancak sorun başka bir yerde olabilir.

  6. Remzi Ersoy avatarı

    bnce brawn biz taraftarların ne istediğni özetlemiş

  7. Brawn bu konuda %100 haklı. Aerodinamik yol tutuştan vaz geçilmediği sürece rahat geçişin olması mümkün değil.
    Fakat bundan vaz geçmek demek araçların gp2'deki gibi BrawnGP nin ki gibi sade ve hepsinin aynı görünmesi demek.
    Motor gelişimi, yüksek hacimlerin olmadığı bir ortamda takımlar bu görünüm yakınlığını istemezler tabi.
    Benim anlayabildiğim kadarıyla BrawnGP'nin araçları aero'dan daha fazla mekanik tutuşa yönelik çalışıyor. Bu yüzden daha
    başarılılar ama bu bazı ortamlar da lastik veriminin düşmesini ve aero tutuşlu araçların arkasında çok büyük kayıp vermesini getiriyor.
    Örnek olarak Ferrari ve Mclaren tamamen aero tutuşa odaklı ama bu mekanik tutuşun olmadığı ortamda her pistte çok farklı sonuçlara
    sebep oluyor. Bu sene bunu görmüş olduk zaten. Önceki seneler de olmadığı kadar farklı sonuç görüldü. Çalışmalar bu yönüyle başarısız oldu.
    Downforce 'u düşürmek geçiş için bir çözüm olarak görüldü ama yeterli olmadı. Görüştüğüm bir kişinin dediğine göre
    "Önceki senelerde türbülans aracın hemen arkasında başlıyordu bu yüzden geçiş yapılamıyordu. Biz çalışmalar ile bunu giderdik ama bu sefer
    türbülans araç arkasında değil de daha geride başladı." Böylece araçların yakın takibi zorlaşmış oldu. Belirli bir mesafedeyken bile
    tutunmadan çok fazla kayıp veriyor, dibine girme dediğimiz yaklaşmayı yapamıyorlar. Zaten bu türbülansı ortadan kaldırmak mümkün değil
    daha neler yapılabilir bilemiyorum. Bu yüzden de 90 'ların araçlarını istiyorum, istiyorlar.
    Silik lastiklere geçilmesiyle beraber lastik tutuşu eskisine göre daha arttı bu güzel bir şey ama Brawn'a göre yeterli değil daha
    da arttırılması lazım ki bence doğru. Downforce bazlı mekanik yol tutuş mutlaka arttırılmalı yoksa pek düzgün sonuç alınamayacak.
    Takımlar bir şekide aerodinamik tutuşdan vaz geçirilmeli, bu görüşülmeli ama standart bir F1 'e daha fazla yaklaşmak olduğundan
    farklı fikirlere, uygulamalara sıcak bakacaklarını sanmıyorum ama bunlar olmadığı sürece geçişin istenilen düzeyde olması mümkün değil.
    Gp2 ve A1GP 'deki geçişleri izlemek bu yüzden daha zevkli.

  8. Sanki bu sezon birilerine bir kıyaklar oldu gibi. Geçişi arttırmaktan ziyade geride kalan takımları öne geçirdiler gibi.. McLaren, Ferrari, Renault ve RedBull gibi aşırı derecede deneyimli takımların katmanlı difüzör olayını atlamalarını hala anlamış değilim açıkçası. Belki bundan haberleri vardı ama araçlarının herhalukarda yetersiz olacağını düşünerek diğer difüzörcü takımlara sağlam bir kazık atmak için birlikte hareket etmiş te olabilirler diyeceğim ama ya RedBull?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir