Interlagos'a Teknik Bakış

4.309 km uzunluğundaki pist barındırdığı doğal eğim nedeniyle inişlere ve çıkışlara sahip. Son yıllarda yüzeyin büyük ölçüde düzeltilmesine rağmen tümsekli yapısı tamamen yok olmuş değil.

Tümsekli yüzeyin etkisi, yarışın saat yönünün tersine dönmesi nedeniyle şiddetleniyor, pilotların boyun kaslarına, alışkın olmadıkları yükler biniyor.

Interlagos, geçiş imkanının bol bulunduğu bir pist. Özellikle ilk dönüş geçiş için çok uygun. Araç ayarları genellikle en iyi tur zamanını sağlayacak şekilde değil, düzlükteki hızın yüksek olmasını sağlayacak şekilde yapılıyor. Bu sayede pilotların düzlükte geçiş yapmaları ve pozisyon korumaları sağlanmaya çalışılıyor.

Aerodinamik

Interlagos’un çatışan karakteristik özellikleri araçlardan çok farklı bir performansı talep ediyor. İlk ve son sektörler büyük oranda düzlüklerden oluşuyor ve buralarda en yüksek hız, aracın rekabetçi olması için büyük önem taşıyor. Bu da düşük bir yere basma gücü ayarı yapılmasını gerektiriyor. Ancak orta sektör bunun tam tersini talep ediyor. İvmelenme, frenleme ve dönüşlerde iyi bir tutuş için yüksek yere basma gücü gerekiyor. Bu gereklilikleri dengeleyen en doğru yere basma gücü ayarı en hızlı tur zamanını veriyor.

Ancak diğer araçlarla yarışıyor olmak bu optimum ayarı daha da değiştiriyor ve geçiş yapmak için düzlüklerde rekabetçi bir hız gerekiyor. Bu gereksinim aracı optimum yere basma gücü ayarından bir miktar farklı ayarlamayı gerektiriyor.

Fernando Alonso konuyu şöyle açıklıyor: “Son dönüşten temiz çıkmak ve düzlüğe iyi bir hızla devam etmek çok önemli, böylece uzun ve yukarı eğimli düzlükte baskı altında kalmazsınız. Düzlüğün sonu geçiş yapmak için en uygun yer. Düzlükte öndeki aracın hava akımına girmeyi başarırsanız ilk şikanda onu geçmek için iyibir fırsat yakalamış olursunuz.”

Mekanik Ayar

Hızlı ve yavaş dönüşlerin kombinasyonu, Interlagos’a uygun bir mekanik ayarı bulmayı zorlaştırıyor. Aero ayarlarında olduğu gibi, pistin bazı sektörlerinin taleplerine öncelik tanınıyor. Interlagos’ta en önemli dönüş, 15 saniyelik tam gaz tırmanıştan önce geçinen 12. dönüş. Araç ayarlanırken, özellikle bu dönüşten iyi çıkması dikkate alınıyor. Bu ayar orta sektörde düşük hızlarda önden kaymaya neden olabiliyor. Ancak 3. sektörde kazanılan zaman, önden kayma nedeniyle kaybedilen zamanı telafi ediyor.

Mekanik ayarlarda dikkat edilen ikinci önemli nokta pist yüzey karakteri. Geçmişte oldukça tümsekli olan pist yüzeyinde son yıllarda yapılan iyileştirme çalışmaları, daha alçak bir araç kullanılmasına olanak tanıyor. Pist, frenleri çok fazla zorlamıyor, sadece 3 büyük frenleme noktası var. Frenleme konusunda Barcelona’ya benzer özellikler gösteriyor.

Fernando Alonso konuyu şöyle açıklıyor: “6. ve 8. dönüşler arasındaki bölüm Interalgos’un çatışan karakterini ortaya koyan zorlu bir bölüm. 6. ve 7. dönüşlere tek bir uzun dönüş gibi yaklaşmak ve curblerden uzak durmak gerek. Yüzeyin tümsekli olması aracın titremesine neden olabilir, bu nedenle önden kaymaya dikkat etmek gerek. Sonrasında yüksek hızla gelinen 8. dönüş var, pistteki en yavaş dönüşlerden biri. Burada dönüşe agresif yaklaşmak ve önden kaymayı engellemeye çalışırken mümkün olduğunca fazla curb kullanmak gerekli.”

Lastikler

Interlagos’ta lastikler az sayıda hızlı dönüşle karşı karşıya kalıyor ve genel olarak yan yüklerin etkisi altında bulunuyor. Buna pist yüzeyinin ideal olmayan karakteristiği de eklenince daha yumuşak lastiklerin kullanılması gerekiyor. Önümüzdeki hafta sonu için Bridgestone, orta ve süper yumuşak hamur lastikleri getiriyor.

Motor

Uzun start finish düzlüğü ve 15 saniyenin üzerindeki tam gaz geçilen bölümü, bu pist için motor gücünü son derece önemli kılıyor. Pistin deniz seviyesinden 800 metre yüksekte bulunması da motorları etkileyen bir faktör. Yükseklik nedeniyle azalan atmosferik basınç motorların gücünü %7 azaltıyor. Bu durum, pistonlar gibi bazı parçalar üzerindeki baskıyı azaltırken, krank mili gibi parçalar üzerine yine oldukça büyük bir yük düşüyor. Motorun sürülebilirliği de çok önemli, özellikle orta sektörde. Pistin bu bölümü en düşük viteslerle geçiliyor ve ani yön değişimleri ile  gaz ve fren kullanımı artıyor. Motorun bu bölümlerde temiz bir güç yaratması, denge ve optimum yarış çizgisinde kalma üzerinde büyük katkı sağlıyor.