Bilgi edinme yasası kapsamında ortaya çıkan raporda 2012’de bir test kazası yapan Maria de Villota’nın kaza esnasında Marussia F1 aracını yavaşlatabilmek için mücadele verdiği ortaya çıktı.
3 Temmuz 2012’de Duxford Aerodrome’da yapılan düzlük testinin bitiminde de Villota direksiyon tam çevrili iken debriyajı kontrol edemediğini söylemiş, ancak kendisine “bir düzlük testinde buna ihtiyacı olmayacağı” cevabı verilmiş.
Ayrıca de Villota’ya sürüşten önce yarış mühendisi tarafından bazı notlar iletiliyor, ancak bu notlar arasında aracı durdurmak ve pit alanına yaklaşırken hangi vitesin seçileceği yer almıyormuş.
Ortaya çıkan rapora göre kazadaki tırın dorsesinin arka rampasının normalden çok daha büyük olduğuna dikkat çekiliyor.
De Villota ve yarış mühendisi önce bir binek otomobil ile sürüş yaparak uygulayacakları program anlatılmış, ancak aracı durdurma prosedürleri konuşulmamış.
Rapora göre İspanyol pilot pistte iki sürüşü başarıyla tamamladıktan sonra garaj alanına dönerken 45 km/saat hızla hareket eden araçta fren yapmış ve araç yavaşlamaya başlamış.
Aracın motoru 4100 devir/dakika’nın altına düştüğünde ve araç hala viteste olduğundan dolayı araçtaki motor rölanti kontrol sistemi aracın stop etmesini önlemek için devrin düşmesine izin vermiyor.
“Burası aracın sürücü ile savaştığı anlaşılan üç bölümlük salınımın başlangıcı. İspanyol pilota motor rölanti kontrol sisteminin aracın durma performansını nasıl etkileyeceği hakkında bilgi verilmemiş.”
De Villota raporda debriyaj için butona bastığını, ancak çalışmadığını söylüyor.
De Villota aracı sağa çevirmeye çalışırken ön sağ tekerlek kilitleniyor, daha da fazla basınca ön sol tekerlek de kilitleniyor. Bundan sonra ikinci vitesten bire geçmeyi denemiş, ancak uygulanan tork 100 Nm’den fazla olduğu için vites sistemi geçişi reddetmiş.
İspanyol pilot aracın dönebilmesi için frenleri serbest bırakıyor, ancak tekrar basınca ön sol tekerlek tekrar kilitleniyor. Raporda “aracın tır dorsesinin arkasındaki rampaya doğru sürüklediği” belirtiliyor.
“Aracın arka rampası sadece yaralanma riski yaratacak pozisyonda değil, aynı zamanda pilotun göz seviyesindeydi.”
Takımdan yapılan savunma ise “pilotun yetenek ve deneyimlerine güvendikleri” yönündeymiş.
Maria de Villota Ekim 2013’te henüz 33 yaşındayken hayatını kaybetmişti.
Bir yanıt yazın