İspanya GP: Bildiğimiz Bir Sıralama

yazar:

kategori:

 

 

 

 

 

 

 

 

Antrenman turlarından görüp de korktuğumuz şey ne yazık ki başımıza geldi. Yağmur yağmadığı veya mekanik problem yaşamadığı sürece Red Bull’ların yarınki yarışta 1-2 pozisyonunu almamaları mümkün değil. Genelde bu kadar hızlı olan takımları betimlemek için kullanılan sözü kullanarak sıralama turlarına bakalım: “Red Bull bugün başka bir gezegendeydi.”

Antrenman turlarındaki derecelere bakarak Red Bull’un ilk iki sırayı alacağından aslında pek emin olamıyorduk. Takımların, farklı yakıt yükleriyle ve farklı ayarlarla pistte olabileceklerini göz önünde tutarak, gerçek resmi görebilmek için anlamlı turlara bakmamız gerekiyordu. Elbette antrenman turları bize aşağı yukarı doğru bir manzara sunuyor, ama doğru sonuçlara erişmek için yapılması gereken şey bu değil. İşte bu nedenle, Red Bull’un 1-2 pozisyonunu alacağını ve hiçbir takımın onlara meydan okuyamayacağını, atrenman turlarında değil Q2′de anladık. Diğer tüm takımlar, yumuşak lastiklerle tur atıp Q3′e kalmaya çabalarken, yalnızca Vettel ve Webber sert lastiklerle tur attılar ve her iki lastik arasındaki ~0,3s farka rağmen, en yakın rakiplerine 0,4s fark atarak ilk iki sırayı aldılar. Pole pozisyonunu hangi takımın alacağı, Q3 bittiğinde değil, işte bu sebeple, Q2 bittiğinde belli oluyordu. Ön sıra bu kadar önceden belirlendiğinde, elbette geriye yalnzıca birkaç küçük nüans kalıyordu: Q3′te hangi Red Bull pole’ü alacak ve diğerleri ve diğerleri.

Mark Webber, İspanya, 2010 (c) Sutton images

Q3′teki son turlarına başladıklarında, ben açıkçası Vettel’in bir kez daha son saniyede Webber’i geride bırakacağını düşünüyordum. Önceki yarışlarda Webber’in Q1 ve Q2′deki süratini, psikolojik yönleri de olan son bir hamleyle bertaraf eden Vettel, bu kez son dakika yumruğunu sallayamadı. Webber burada da Vettel’e geçilseydi, sezonun gelişimini düşündüğümüzde ibre biraz daha Vettel’e kayabilirdi. Bu bana kalırsa, Webber’in en önemli pole pozisyonlarından biri oldu. Takım arkadaşından sonra turunu tamamlayıp telsizden ona “You’re P1!” denildiğini duymak, üzerindeki baskıyı önemli bir ölçüde almış olmalı. Baskı diyorum, çünkü Red Bull’un şu delice hızıyla yarış zaferlerine ya da pole pozisyonlarına uzanamamak, Webber için kariyerinin en büyük hayal kırıklığı olur. Kendisinden daha genç olan ve geleceğin efsaneleri arasında gösterilen bir takım arkadaşına karşı, kuru zeminde aldığı bu pole pozisyonu, onu, sonraki yarışlar için de iyi bir konuma yerleştirecek. Red Bull’da çözülmüş bir durum yok. Her iki sürücü de dünya şampiyonluğunu alabilir ve görünen ki, ikisinden biri bu unvana erişecek.

Red Bull’la savaşabileceğini düşündüğümüz McLaren’in, sıralama turlarında neredeyse 1s daha yavaş kalmış olması aslında pek de beklendik bir durum olmadı. Basın toplantısında kendisine sorulan bu soruya cevap verirken Hamilton da, Red Bull’un bu kadar hızlı olacağını tahmin etmediklerini söyledi. Morali çok çok bozuk olan Hamilton, sıralama turlarının bu kadar önemli olduğu 2010 sezonunda rakipleriyle aralarındaki 1 saniyelik farkın, öyle kolay kolay kapanmayacağını biliyor. Bu sürat farkı, her ne kadar piste bağlı olarak görünse de, Red Bull’un, rakiplerine nazaran müthiş bir hıza sahip olduğunu söylemekten kimse beis duymayacaktır. 2010 sezonundaki her pistte Red Bull’un rakiplerine 1 saniye fark atacağını söylemek gerçekçi değil. Ancak aynı derecede, Red Bull’un rakiplerinin Red Bull’u diğer pistlerde geçebileceğini söylemek de o kadar gerçekçi değil. Unutmayın, sezon öncesi testlerin büyük bir çoğunluğu bu pistte yapılıyor. Bunun nedeni de, söz konusu pistin, Formula 1 takımlarının, araçlarının aerodinamik verimliliğini (1. sektör), mekanik yol tutuşunu (2. ve 3. sektör) ve düzlük hızlarını (1. sektör) en ideal biçimde ölçülebilecek bir pist olması. “Bir araç İspanya’da iyiyse, diğer tüm pistlerde de iyidir,” sözünü de hatırlatıp sektör zamanlarına bakabiliriz:

1. Sektör 2. Sektör 3. Sektör Sürat Noktası
Vettel 22,438 Webber 29,843 Webber 27,681 Alonso 311,9
Alonso 22,442 Vettel 29,902 Vettel 27,761 Massa 311,8
Hamilton 22,470 Hamilton 30,245 Schumacher 27,969 Button 306,4
Webber 22,471 Button 30,331 Button 28,059 Hamilton 305,7
Massa 22,563 Alonso 30,394 Alonso 28,101 Rosberg 303,2
Button 22,567 Schumacher 30,477 Hamilton 28,114 Schumacher 303,0
Rosberg 22,678 Massa 30,481 Rosberg 28,168 Vettel 302,9
Schumacher 22,790 Rosberg 30,562 Massa 28,424 Webber 302,9

Bu tablo yalnızca Red Bull, McLaren, Ferrari ve Mercedes sürücülerinin Q3′teki son tur derecelerini listeliyor.

Hızlı virajların olduğu 1. sektör, hem düzlük hızını hem de araçların yere basma gücünü test eden bir sektör. Dolayısıyla bu sektör bize, yere basma gücü ve düzlük hızıyla ilgili olarak takımların nerede olduklarını çok net bir şekilde gösterebilir. Ferrari’nin de F-kanal sistemini kullanmasıyla birlikte gördüğünüz gibi bu sektörde Ferrari ve McLaren’ler, düzlük hızı nedeniyle öne çıkıyorlar. Red Bull’un, tıpkı KERS etkisi yaratan bu sistemi olmamasına rağmen yine de bu sektörde çok rekabetçi olmasının nedeni, aerodinamik verimliliği. Yere basma gücü oldukça iyi olan Red Bull, yüksek hızlı virajlarda zemine adete yapıştığından, ne önden kayma ne de arkadan kayma problemi yaşıyor. Sağladığı aerodinamik dengeyle de viraj çıkışlarındaki hızını artırabiliyor. Buradan çıkardığımız sonuca göre McLaren ve Ferrari’de yere basma gücü henüz tam anlamıyla Red Bull kadar iyi değil. Bu sektörde (ilk dört takımın) sonuncusu durumundaki Mercedes’in, ne aktif bir F-kanal sistemi var ne de yeterli yere basma gücü. Bu sektörde Schumacher ile Vettel arasındaki ~0,4s’lik fark, tek bir sektörü düşündüğümüz için inanılmaz derecede büyük bir fark. Daha dar ve düşük virajların olduğu pistin diğer bölümlerinde de Red Bull’un üstünlüğü açık bir şekilde görülüyor. Bu da, yalnızca aerodinamik verimlilik değil, mekanik yol tutuş anlamında da RB6′nın çok elit bir araç olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle sen sektördeki üstünlükleri, Red Bull’un, Monaco’da da yine başa güreşeceğinin bir işareti. Schumacher’in bu sektörde üçüncü hızlı zamanı atmış olması, Brawn’ın geçen yıl sahip olduğu mekanik avantajı hâlâ devam ettirdiğini gösteriyor; en azından Schumacher’in direksiyonunda. Sürat noktasına (speed trap) baktığımızda da oldukça komik bir tabloyla karşılaşıyoruz. Pole pozisyonunu alan, Türkçe söylersek pistteki en hızlı pilot olan Mark Webber, gridin son sırasında yer alan Bruno Senna’dan (309,1 km/s) 7 km/s daha yavaş! Düzlük sürati sıralamasında 20. ve 21. olan Red Bull sürücülerinin, yarışa ilk iki sıradan başlayacak olmaları da, Formula 1′in ne tuhaf bir spor olduğunu çok iyi anlatıyor.

Meydanın Red Bull’a kaldığının belli olmasından sonra, geride kalanların en iyisi olarak McLaren’lerin belireceğini düşünüyorduk. Sezon başında Ferrari, Red Bull’dan sonra sıralama turlarında en hızlı araca sahipti ancak İspanya GP’sinin antrenman seansları ve sıralama turları gösterdi ki McLaren, tek tur performansında önemli bir hamle yapmış. Sezonun en iyi sıralama turu derecesini elde eden McLaren’de Button’ın, 8. virajda hata yaptığını söylediği açıklamasına bakarsak, Mclaren’lerin, Red Bull’lardan sonra ikinci sıraya yerleştiğini söyleyebiliyoruz. Ferrari, F-kanal sistemini geliştirmiş olmasına rağmen, şu anda tek tur performansı anlamında bir parça geriye gitmiş gibi görünüyor. Her ne kadar yarış performansı açısından Ferrari’nin, McLaren’le başa baş yarışabileceğini tahmin etsek de, son 9 yılda yarışları pole pozisyonundan başlayanların kazandığı İspanya GP’sinde bir geçiş yapabilmeleri pek mümkün olmayabilir. Button’ın yaptığı hatayı düşünmeden de, her iki takım arkadaşı arasındaki farkın yok denecek kadar az olduğunu görebiliyoruz. Button, kuru zeminde de Hamilton’dan o kadar uzak değil. Dolayısıyla bu ikili, bu sezon boyunca çekişmeye devam edecekler. Ancak Ferrari’de Massa için işler pek de o kadar iyi değil. Sevdiği ve daha önce yarış kazandığı bu pistteki sıralama turunda yalnızca Kobayashi’yi geçebilmesi ve takım arkadaşından ~0,6s daha yavaş olması, takımın pek de görmek istemeyeceği bir tablo olmalı. Araçlar sıralama turlarında artık boş depoyla turladıkları için, bu gördüğümüz sıralama, araçların ve sürücülerinin gerçek hızlarını yansıtıyor. Yakıt yükünün etkili olmadığı bu sezonda, Massa’nın, Alonso’dan 0,6s yavaş olduğunu görmek, Massa için iyi bir sinyal değil. Sürat noktasındaki değerlere baktığımızda, Ferrari’nin, F-kanal sisteminin McLaren bile daha iyi çalıştığını görüyoruz. Bu, yarışta geçiş anlamında Ferrari’ye bir avantaj sağlayabilir. Eğer, Red Bull’lardan ya da Mercedes’lerden birine yaklaşmayı başarabilirlerse, o zaman 9 km/s’lik hız farkından faydalanıp geçiş yapabilir ya da öndelerse savunma durumuna geçebilirler.

Mercedes cephesinde de takım arkadaşlar arasında enteresan bir dönemece gelindi. İlk dört yarışta Schumacher’i silen Rosberg, bu hafta sonunda ilk defa olarak Schumacher’e geçildi. Mercedes’in yaptığı geliştirme çalışmalarının, Schumacher’i düşünerek tasarlandığı ve Rosberg’ün stilinin buna ayak uyduramayacağı söylenmişti. Şu sonuca baktığımızda, durumun gerçekten böyle olduğunu söyleyebiliyoruz, ama gerçek böyle değil. Rosberg, dün yaptığı açıklamada Mercedes’in, dingil uzunluğunu artırmasının, kendi stiline de yarayacağını söyledi. Önden kayma problemi yaşayan aracın, ona da uymadığını belirten Rosberg, “Ben de Michael kadar sorun yaşıyorum. Sürüş tarzıma uymuyor. Eğer bu sorunu halledersek, her ikimiz için de iyi olacak,” dedi. Dolayısıyla Rosberg’ün de hızlanacağını ve sonraki yarışlarda Schumacher’e yaklaşacağını söyleyebiliriz. Ancak, eğer ki araç Schumacher’e uymaya başlamışsa -ki hem onun açıklamalarından hem de Q2′de tek tur atıp garajında beklemesinden ve bir sonraki seansa geçeceğinden emin olmasından anladığımız kadarıyla uyuyor- o zaman Schumacher’in geçileceğini pek sanmıyorum. Öyle ki, Schumacher, antrenman turlarında kaydettiği dereceyi kaydetmiş olsaydı şu anda 3. sırada olacaktı.

  Button Hamilton Schumacher Rosberg Vettel Webber Massa Alonso
A 81,672 81,134 80,757 81,271 79,965 80,175 81,302 80,819
Q1 81,915 81,723 82,528 82,419 81,680 81,412 82,564 81,957
Q2 81,168 81,415 81,557 81,867 80,772 80,655 81,841 81,549
Q3 80,991 80,829 81,294 81,418 80,101 79,995 81,585 80,937

A: Antrenmanlardaki en iyi derece

 

Buradaki değerlere baktığımızda, sıralama turlarının daha sıcak bir havada yapılmış olmasına rağmen, cuma gecesi yağan yağmurun pistteki tüm kauçuğu silip süpürmesi, bazı takımların, antrenman turlarındaki derecelerini atamamalarına neden olmuş. Yalnızca Button, Hamilton ve Webber, derecelerini geliştirebilmişler. Schumacher ve Alonso, araçtan alabilecekleri maksimumları aldıklarını söylerken Rosberg, yeni güncellemelerin araçlarını hızlandırdığını ancak buna şimdilik ayak uyduramadığını söyledi.

Alkışı hak eden iki takım daha var, onlardan da bahsetmemek olmaz: Sauber ve Lotus. Sezon başındaki testlerde sergilediği performansla ve özellikle Bridgeston’un yaptığı “Lastikleri en iyi kullanan takım Sauber” açıklamasıyla bir anda odak noktası hâline gelmiş olan Sauber, ne yazık ki testlerdeki hızlarının gerçek olmadığını ilk dört yarışta göstermişti. Kobayashi’nin 4 yarışta toplam 19 tur attığını ve Sauber’in, bu anlamda sonuncu takım olduğunu söylersem, takımın aslında ne halde olduğunu da anlatmış olurum. İşte birdenbire Q3′e kalan bir araç geliştirebilmeleri cidden takdire şayan. Kobayashi’nin ellerinde parlayan Sauber’i, bundan böyle orta sıralarda görebiliriz. Ferrari’nin, FIA’dan aldığı izinle motorda dayanıklılıkla ilgili değişiklik yaptığını ve bu yeni motorları da, cumartesi sabahı takımlara dağıttığını söylersek, Sauber’in yarış bitirme konusunda artık daha avantajlı olduğunu iddia edebiliriz. Delişmen çocuk Kobayashi’nin de, takımla birlikte büyüyeceğini ve deneyimli takım arkadaşını geride bırakabileceğini sanıyorum.

Alkışı hak eden bir diğer takım da Lotus. F1′e girdiği kesinleştikten sonra yalnızca 4 ay içinde araç tasarlayıp testlere katılmayı başaran takım, ilk dört yarışta da oldukça sağlam bir performans göstermişti. Kovalainen’in, Vettel’den ve Schumacher’den bile daha fazla tur attığını söylemek, dayanıklılık gibi önemli bir konuda, takımın, kısa sürede ne kadar önemli bir iş başardığının da kanıtı olur. Testlerde ve ilk dört yarışta, performanstan ziyade dayanıklılık üzerine yoğunlaşan takım, artık İspanya GP’si birlikte performans arayışına da giriyor. “Sezon bizim için şimdi başlıyor,” diyen Trulli, araçlarında ilk kez performans geliştirmesi yapıldığını belirtiyor. Ve takım bunda da oldukça başarılı olmuşa benziyor. Onlar gibi yeni olan Virgin’e, sıralama turlarında 0,8s fark attılar ve Barichello’nun Williams’ından da yalnızca ~1,5s gerideydiler. Çin GP’sinde, deneyimli takımların en sonuncusuyla aralarındaki fark 2,4s idi. Elbette bu kadar geride olduğunuzda, yaptığınız geliştirme çalışmalarında, öndeki gruptan daha büyük adım atarsınız. Kaybettiğiniz şey çok büyükse, bulduğunuz şey de o kadar olur. 2009 sezonunda Mclaren 2,5 saniye geriden gelip farkı kapatmış, ama bu fark 1 saniyenin altına düştüğünde, fark kapanma hızı da yavaşlamıştı. Dolayısıyla Lotus, farkı 5 saniyelerden 2 saniyelere kadar çok daha hızlı bir şekilde kapatacaktır. Ancak asıl geliştirme, fark 1 saniyeye indiğinde gerekecek. Yine de Lotus’un adımları yere oldukça sağlam basıyor.

Hülkenberg’in Barichello’yu geçtiğini; HRT’nin yine son sırada yer aldığını; Virgin’in yenilenmiş aracının o kadar da hızlı olmadığını; Alonso’nun pitte Rosberg’le arasındaki küçük kaza nedeniyle Ferrari’ye para cezası verildiğini; yarın yağış olabileceğini söyleyerek yazıyı noktalayayım. Yarış yarın saat 3′te.

 

Ali Ünal

http://www.ali-unal.net/f1/


Yorumlar

  1. Görkem Yılmaz avatarı
    Görkem Yılmaz

    Newey ve Coughlan'dan daha iyi tasarımcı Rory Bryne bence dayanıklı ve hızlı otomobil yapmak daha önemlidir. 2000-2004 ferrarileri

  2. Yazın güzel olmuş tebrik ederim.
    Bu gün yarışta 1.Vettel 2.Weber 3.Hamilton/alonso(küçük bi ihtimal schumacher ve button)

  3. arkadaşlar bu arada bir ufak noktayı kaçırıyoruz.
    redbull düzlük hızı olarak en hızlı araç değil. düzlük hızında ferrari araçları birinci sırayı alıyorlar. redbull 5-6. sırada yer aldı. redbull un öne geçtiği nokta yere basma kuvveti. virajlara yere yapışarak hızlı girip çıkıyorlar bu da onların aracının momentumunu korumasını sağlıyor. yoksa mclaren de düzlükte ulaştığı hız bakımından dudak uçuklatıyor.

    aynı durum motogp de de vardı. geçen yarışda valentino rossi en yavaş hıza ulaşan pilottu fakat yarışı kazanan pilotta oydu.

    yani redbull f1 araçlarının yere basma kuvveti oldukça fazla, bu da çok iyi bir aerodinamik tasarımdan ileri geliyor.

  4. Alp arkadaşıma Newey konusunda katılıyorum. Ancak Newey'den sonra önemli bir tasarımcı da kaybedildi: o kişi de casusluk skandalına karışan "Mike Coughlan"'dan başkası değil.

  5. @Alp Sys; f1 challenge konusunda cok cok haklisin. en basitinden, modlar olmayan orijinal halinde start-finish duzlugunde hep geciliyordum, tek bir kanat acisi degistiriyordum ise de yariyordu ama bu sefer 9. viraji tam gazla donemiyordum. boyle de zordur ayar tutturmak.

    oyunda boyle, gercekte ne kadar zordur artik tahmin edin.

  6. Sanırım Mclarenin F1 tarihinde yaptıgı en aptalca şey Newey'i yollamasıdır.
    Bu kadar harika bir tasarıma açıkcası hayran olmamak elde değil.
    Takım sadece 2 senede bu kadar büyük bir başarı elde etti ve koskoca Ferrari ve Mclarene yani F1'in koca devlerine 1 sn fark attı. (( daha geçen seneyi saymıyorum bile xD ))
    Söylenecek pek fazla bir şey yok çok güzel açıklamış yazar arkadaşımız. Benim ön gördüğüm senaryo sanırım ortaya çıktı tüm takımlar bi süre sonra anlayacaktır. F kanal sistemi bazı pistlerde inanılmaz derecede aracın mekanik yol tutuşunu ve aeorodinamik hava akışını yani downforce kaybına neden oluyor.
    Ferrarinin hızı ise çok şaşırtıcı o kadar hızlı bir araba biraz bana mantıksız geldi sebebi ne mi ?
    F1 severlerin bence en çok oynadığı oyunlardan biri F1 Challange' dır (( modları vs …)) Burda F1 severler için çok ilginç ve gerçekçi özellikler vardı. Zamanın F1 takımınlarından alınan verilerle siz her pist kendi ayarlarınızı yapıp yarışlara çıkabiliyorsunuz. İşte orada acc-grip , speed-acc , soft-stiff gibi basit ayarlar yaparak aracınızı piste göre modifiye ediyordunuz. Beni en çok ayar yapmam konusunda sıkıntıya sokan pist hep İspanya olmuştur. Çünkü ispanyada düzlükte hızlı olmak isityorsanız hızla ilgili özellikleri seçiyordunuz , pistte yol tutuşuna sahip olmak için ise tam tersi ayarları işte bu ayarların tam ortasını tutturursanız sizi ne Multide ne de Şampiyonada tutan olmuyordu.
    Bu küçük örnekle , ne demeye çalıştığımı özetledim.

    İyi yarışlar …

  7. tifosi_sercan  avatarı
    tifosi_sercan

    Newey'in emekliliğini bekleyecez gibime geliyor :))
    Belki de fazla abartıyoruz ama fark gerçekten çok büyük…

  8. • Mc Laren ~Mercedes GP~ avatarı
    • Mc Laren ~Mercedes GP~

    yazı için Teşekkürler,.
    Redbull =A.Newey o giderse olay biter.

    Şu anki hızın en güzel açıklaması değişen kurallara en iyi ayak uyduran isim olması ve altyapının sağlam olması, bu sene aynı aracın güncellemesiyle devam etmeleri onlara çok avntaj sağladı.
    onboard izlediğimizde nasıl rahat kullandıklarını görülüyor, direksiyonun şekli bile artı.

  9. Red Bull'un, rakiplerine 1 saniyelik fark attığını gördüğümde aklıma ilk gelen şey, 2002 ve 2004 sezonları oldu.

    2005'ten bu yana araçların birbirlerine gittikçe yaklaşmaları ve bu sayede rekabetin çok sıkı olması, birbirinden zevkli sezonlar geçirmemizi sağlamıştı. İlk 10 sürücünün 1,5 saniye aralığında sıralandığı bir gridden, 1. ile 3. arasındaki farkın 1 saniye olduğu bir gride dönüşmek, bana, geriye doğru gitmek gibi geliyor. Hoş, bunun için yapılacak pek bir şey de yok, ama bir takımın bu şekilde başını alıp gitmesini hiç sevmiyorum. Umarım diğerleri, aradaki farkı kapatmak için ellerinden geleni yaparlar. Yoksa, sezonun ortasında "Nasıl olsa bu sezon bizden geçti, diğer sezona bakalım," virüsüne kapılmalarından korkuyorum.

    Nazik yorumlarınız için de teşekkürler.

  10. oldukca guzel bir yazi, diger yazilar gibi guzel bir inceleme. akici ve guzel ayrintilara deginilmis.

    turkce'yi duzgun kullanip imla ve noktalamaya bu kadar dikkat ettiginiz icin ayrica tesekkur ederim.

    bu arada red bull'un da artik mclaren, ferrari gibi "demirbas" sayilabilecek takimlardan oldugunu artik iyiden iyice kabul etmeliyiz. ben coktan ettim 🙂 ama "fanatik" mclarenci ve ferrarici arkadaslar da kabul edip bu gercegi gormezden gelmeseler iyi olur.

    rb5 f2002 ise; rb6 veya rb7 de belki 😛 f2004 olacak gibi.

    yani tahminlerdeki gibi sadece 2009 sezonunun basinda hizli bir arac yapip yatmamis, uzerine insa ederek ilerlemistir red bull ki takdir etmek gerek. basarinin devamini ve istikrarini istiyorlar ve calisiyorlar.

    iddiali olacak ama f1 tarihine damga vuracak araclardan biri belki bu aractir; belki de red bull'un sonraki araclarindan olacaktir. pilotlarina daha cok is dusuyor bu noktada; bir f2002, f2004 veya mp4-4 gibi bir arac olabilmesi icin (istatistikler acisindan) ama hiz olarak gercekten inanilmaz. rb5 ve rb6 o klasik deyimiyle mp4-20 ayarinda belki ama dayaniklilik sorunlarini ve pilotaj – strateji hatalari ortadan kalkarsa durum korkunc olur ve nasil ki daha once yapildiysa eger boyle bir durum olursa yine koklu bir kural degisikligine gidilebilir…

  11. Çetin Küpücü avatarı
    Çetin Küpücü

    Redbul çok hızlı.Ve bu sürat ile bu yarış bitmez.Bitiremezler.

  12. MagicAlonso avatarı

    bende zaten onun için diyorum bu iş için veya otomobil veya motorsporları dergilerinde teknik ve bu işten anlıyan yazılar yok denecek kadar az.Tam bilgili ve fanatik bir F1 izleyicisinin duygularına tercüman olacak sıkılmadan okuyabilceği yazılar

  13. @MagicAlonso

    evet biraz daha gelişirse üstad (!) Yelda Cancı'nın sayfası tehdit altında.

    yani, bu ve diğer yazıları okudaysan, F1 Racing'de ya da başka bir türkçe yayında konuya bu kadar hakim, derin ve bilgilendirici yazılar görmemiş olman lazım.

  14. Arkadaşlar iyi güzel diyoruz F-Duct hızlandırdı diye ama bu sadece F-Duct ile alakalı değil ki Kanat açısı da Vites oranlarıda etkili bunda.Ferrarinin kanat açıları McLaren oranla daha düşük olabilirki bu da Massanın aracındaki denge sorunlarını açıklar sanırım.Ayrıca vites oranaları da daha uzun olabilir McLarene göre Ferrarinin

  15. Bu kadar kısa sürede böyle güzel bir yazıyı ortaya çıkarmak gerçekten de maharet ister.Tebrikler.

  16. Schumacher antremanlardaki derecesini yapsa güzel olurdu gerçekden ama kısmet diyelim yarış performansına güveniyorum dingil mesafesinin uzamasıyla sanırım arka tarafa binen yük azaldı ve bu lastik parçalanmasını önleyecektir.Ayrıca Mclareninde iyi olacağını düşünüyorum ama ferrarinin sistemi Mclareni geride bırakmıs görünüyor ilginc gercekden

  17. MagicAlonso avatarı

    çok güzel değerlendirmeler.Kalemine sağlık akıcı ve harika bir yazı olmuş.F1 de yeni bir yazar doğuyor.Başarılarının ve bu güzel yazılarının devamını diliyorum birazdaha gelişrirsen ileride F1 racing yazarı olarak görüyorum seni umarım olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir