Arkadaşlar, olayın üç boyutu var: 1) bu sene değişen Güvenlik Aracı (bundan böyle SC yazacağım) kuralı, 2) dijital panellerin yarış yönetimi açısından bir bağlayıcılığı olmayışı ve 3) yarışın SC altında bitmesi. Kademe kademe gidelim.
1) Eskiden, SC pite girdikten sonra, her yerde yeşil bayraklar sallanıyor veya yeşil ışıklar yanıyor olsa bile; tüm pilotlar finiş çizgisini geçip yeni zaman turuna başlayana kadar birbirini geçemiyordu. Bu kural bu sene değişti. Artık SC pite girdikten sonra, tüm pilotlar 1. Güvenlik Aracı çizgisini geçtikten sonra atak yapabiliyorlar. Yani yeni tura başlama zorunluluğu ortadan kalktı. Güvenlik Aracı çizgisi ne? Yarışın askıya alınması durumunda, tüm otomobiller SC’nin ardından konvoy haline geliyor ve genelde son virajda olan bu kırmızı çizginin gerisinde beklemeye alınıyor. Sonra uygun görülürse herkes yeniden gride geliyor (Malezya 2009’u hatırlayın).
2) Herkesin kafasını karıştıran pist kenarındaki Digiflag adındaki panellerin yarış yönetimi açısından bir bağlayıcılığı yok. Bu panellerden her pistte 20 tane var, hakemler tarafından elle kontrol ediliyor ve önce pilotlara, sonra da yarışı izleyen seyircilere yardımcı olması için kullanılıyor. Ancak hala, asıl dikkate alınan şey hakemlerin salladığı bayraklar. Yani sarı ışık altında geçiş yapan değil, sarı bayrak altında geçiş yapan ceza alıyor.
3) Bir de yarışın SC altında bitmesi durumu var. Monza 2009’u hatırlayın. Bu durumu (Amerika’daki NASCAR ve CART’ta da olduğu gibi) size anlatayım. Son tura SC önderliğinde başlanması, yarışın SC altında bitmesi anlamına gelir. Bu durumda sportif yönetmeliğin 40.13 maddesi der ki ‘Yarış SC altında bittiğinde, son turun sonunda, SC pite girer ve tüm otomobiller birbirini geçmeden finiş çizgisini geçerler’. Yani son turda SC içeri girse bile, yarışın finişi geldiği ve GP SC altında bittiği için, pilotlar birbirini geçemez. Bu kuralın amacı, yarışı kazanan pilotun, sembolik olarak da olsa, önünde kimse olmadan damalı bayrağın altından ilk sırada geçmesidir.
Tüm bu saydıklarıma göre olayı değerlendirirseniz, Schumacher’in aldığı cezanın haklı olduğunu görürsünüz. Örneğin Schumacher aynı atağı, drenaj kapağı nedeniyle verilen üçüncü SC periyodunun sonunda yapsaydı, tamamen legal bir atak yapmış olacak ve rakibini geçecekti. Ama ne yazık ki, yarışın SC altında bitmesi durumunda, aynı atak ceza verilmesine neden olacak bir ihlal haline geliyor. Mercedes temyize gitmiş, ama bu verilen cezayı değiştirmeyecektir.
Derseniz ki, ‘kurallar karmakarışık, her şey birbirine girmiş gibi’ size katılırım. Ama yazılanlara göre, yapılan atak çok net bir ihlal. Öyle ki, atağın 1. Güvenlik Aracı çizgisinden önce veya sonra olmasını incelemeye bile gerek yok. Ayrıca Damon Hill’in (herkes hala hakem dese de doğru tabir komiser) komiserlerden birisi olmasının, durumu etkilemiş olmasına imkan yok. Başka komiserler de olsa, karar aynı olmalıydı.
Forumlarda, twitter’da her kafadan bir ses çıktığı için konuyu uzun uzun yazdım. Umarım net şekilde anlaşılabilmiştir.
Kaynak: http://www.serhanacar.com
Bir yanıt yazın