Kanada GP: Montreal’in Yeni Sahibi Hamilton

yazar:

kategori:

Daha önce bu pistte 7 kez yarış kazanan, 6 kez pole pozisyonunu alan Michael Schumacher, bu pistin anahtarını ne yazık ki bu yarışla birlikte -belki de sadece geçici olarak- Hamilton’a vermiş görünüyor. 3 kez yarıştığı Kanada’da 3 pole pozisyonu ve 2 yarış galibiyeti alan Hamilton, Schumacher’in de oldukça kötü bir performans gösterdiği bu yarışta, strateji, hız ve biraz da şansın yardımıyla hak ettiği bir galibiyet aldı. Rosberg’de, Massa’da eksik olduğunu defalarca söylediğim şey, Hamilton’da gani gani var. Eğer bir yarışı kazanabilecek durumdaysa, eğer böyle bir şans olduğunu biliyorsa, yapılabilecek her şeyi hem de en doğru şekilde yapabiliyor. Yıllar önce Schumacher’i izlerken, bundan seneler sonra onu canlı canlı izlediğimi söyleyebileceğimi düşünürdüm. Şimdi aynı şeyi Hamilton için düşünüyorum. Onu izlemek büyük keyif, kazanmasını görmek o kadar keyifli olmasa da.

Yarış o kadar karmaşık ve hızlı gelişti ki, bir kez daha izlemeden büyük büyük laflar etmek istemiyorum, ama yine de, böylesine zevkli bir yarıştan sonra birkaç satır bir şeyler söylemekten de kendimi alamıyorum. Sezon başında getirilen ve yarışa, Q3′te en hızlı turun atıldığı lastikle başlama kuralının, 8. yarışa kadar hiçbir etkisi olmadığını görmüştük. Ancak Kanada’da, pistin yapısının da etkisiyle, nihayet bu kuralın aslında ne kadar eğlenceli yarışlara gebe olabileceğini fark ettik sanıyorum. Özellikle, geçen yıl Avustralya’da kullanılan lastiklerin getirilmesiyle birlikte ufalanma sorunlarının, diğer tüm sorunların üstüne çıkmış olması, takımları farklı farklı stratejilere yöneltmek zorunda kaldı. Yarışın bu denli heyecanlı geçeceğini, aslında sıralama turlarının sonunda, Red Bull’ların sert lastikleri tercih ettiğini gördüğümüzde anlamıştık.

Süper yumuşak lastiklerle yarışa başlamanın neden McLaren açısından bir kumar olduğunu, ancak yarış başladıktan sonra anlayabilirdik. Öncesinde net olarak bir şey söylemek zor gibiydi çünkü McLaren sürücüleri, garip bir şekilde araçlarına güveniyor izlenimi veriyordu. Sanki, bizim bilmediğimiz bir şeyi biliyorlarmış gibi, oldukça rahatlardı. Ben de yarışın başındaki ilk stintte McLaren’lerin bir sürpriz yapabileceğini ve süper yumuşak lastiklerle, beklenilenden daha uzun gidebileceklerini sandım. Heyhat! 7. turdan itibaren lastikleri ölmeye başlayan McLaren’ler, Red Bull’ların baskısına daha fazla dayanamadılar ve pite girmek zorunda kaldılar. Erken pite girmek, bu sezonun kurallarını düşündüğümüzde iyi bir strateji ancak bu kadar erken girmek, avantaj yaratmaz. Çünkü neden, çünkü pilotlar arasındaki fark henüz açılmadığı için, piste döndüğünüz yerde trafiğin içine karışmanız çok olasıdır. Red Bull’ların hesap ettiği ve güvendiği şey de buydu ancak nasıl oldu şu anda tam hatırlamıyorum, ama McLaren’ler önlerinde boş bir pist buldular ve yeni lastiklerle iyi turlar atarak, Red Bull’ların ekstra attıkları 5-6 turda farkı açmalarına engel oldular. Yarışın kilit noktası, McLaren’lerin ve Alonso’nun ilk pit-stoplarından çıktıktan sonraki andı zira o noktada Vettel ile Webber ilk 2 sıradayken, 3. sırada Kubica, 4. sırada da müthiş bir start alan Schumacher vardı. Yarışın nasıl bittiğine bakıyorum da… Nereden nereye.

Pit yapanların sayısı artınca, sert lastiklerle belki daha fazla gitmeyi planlayan Red Bull, diğerlerine yanıt verebilmek için mecburen pite girdi ve startejileri ikiye böldüler. İşi sağlama almayı planlayan Red Bull’un bu hareketi, en çok Webber’in yara almasına neden oldu. Bu stintte Vettel, pistin kauçuğa boğulması sayesinde süper yumuşak lastiklerle oldukça rekabetçi turlar atmayı başardı. Böylece, baş ağrısı yaratması muhtemel olan süper yumuşak lastiklerden kurtulmuş oluyordu. Bu noktada Vettel’in yarışı kazanma adına oldukça önemli bir şansı olduğunu söyleyebiliriz. Aslında o noktada, neredeyse tüm pilotların yarışı kazanma şansı vardı. Webber, ikinci stintinde sert lastiklerle bir pit-stop satın alabilecek kadar fark açabilmiş olsaydı, süper yumuşaklara geçtiğinde yarışı lider götürmesi mümkündü ancak sert lastiklerle, bir ara farkı 16s’ye kadar çıkarmış olmasına rağmen, o noktadan sonra lastiklerini yitirmeye başladı. Hemen pite girip süper yumuşak lastiklere geçebilir ve arkadakilere çok fazla zaman vermeyebilirdi, ama süper yumuşak lastiklerle 30 turun üstünde gitmek zorunda kalacaktı. O noktada Webber’in yarışı da zaten bitmiş oldu.

Yarışın ortasında ilk 5 sıradaki pilot arasında çok çok az zaman farkı vardı. O noktada Hamilton’ın üç pit-stop yapabileceğini sanıyordum. Hattâ Vettel de pite çok erken girince, onun da üç pit-stop yapacağnı sandım, ama öyle olmadı. Bu gerçekten ilginç çünkü Bridgestone bile, sert lastiklerin 25 turdan fazla gidemeyeceğini söylemişti oysa yarışa baktığımızda Hamilton, sert lastiklerle son stintte toplam 43 tur atmış. Pistin, kauçuğa doydukça lastikleri ne kadar az yorduğunu ve yarış öncesinde bu durumu, lastiğin üreticisinin bile tahmin edememiş olduğunu belirtme ihtiyacı duyuyorum! Vettel’in telsizden, “Birinci olmak için Button’ı geçmem mi gerekiyor?” diye sorması, aslında o noktada kimsenin tekrar pite girmeyeceğinin de kanıtı oldu. Kazanmak istiyorsan, pist üzerinde geçiş yapmak zorundasın. İşte bu nedenle, Alonso ile Hamilton arasındaki savaş çok çok önem kazanmış oldu çünkü her iki takım da son pit-stoplarını yaptıktan sonra bulundukları konumu koruyacaklardı. Alonso, Hamilton’dan 1 ya da 2 tur sonra pite girerek, normalde dezavantaj oluşturan bu durumu, pit öncesindeki muhteşem turlarıyla telafi edebilirdi. Aslında etti de, ama tur bindirirken kaybettiği zamanlar ona liderliği de kaybettirdi. İkinci pit-stoplar sonrasında Hamilton, Alonso’nun önünde çıkmayı başardı. O noktada Webber hâlâ liderdi, ancak bir kez daha pite gireceği kesin olduğundan, gizli lider olarak Hamilton görünüyordu.

Vettel’in yarış sonrasında verdiği demeçten anlıyoruz ki, Red Bull, yarışın ortasından itibaren vites kutusu problemiyle uğraşmış. Bu yüzden yarış galibiyeti için koşmak yerine, var oldukları pozisyonu korumakla uğraşmışlar. Yarış öncesinde vites kutusunu değiştirdiği için ceza alan Webber ile birlikte aynı hafta sonunda ikinci vites kutusu problemi yaşamak Red Bull için pek hoş olmamıştır. Yarışın son turlarında liderken 3-4s daha yavaş turlar attılar ve yarışı da, Hamilton’ın ~40s gerisinde bitirdiler. Son iki yarış, Red Bull’un moralini ve momentumunu sıfıra indirdi. Önümüzdeki Valencia GP’si de, sokak pisti olmasından ötürü Red Bull’un değil, daha çok McLaren ve Ferrari’nin pisti olabilir.

Alonso’nun, bir diğer tur bindirme sırasında Button’a kaybettiği yer, yanlış hatırlamıyorsam Belçika 2000′de Hakkinen’in Schumacher’i geçtiği âna benziyordu. Yarışı tekrar izledikten sonra hata yapmışsam düzeltirim, ama gerçekten hoş bir geçiş hamlesiydi. Gilles Villeneuve pisti, bugün gerçekten harika geçişlere sahne oldu. Sutil ve Luizzi’nin Schumacher’i geçişleri, Massa’nın Liuzzi’yi geçişi, Webber’in Button’ı geçişi, Alonso’nun Hamilton’ı geçişi vs. Şimdi hatırlayabildiklerim bunlar. Enfes bir yarış oldu, izlemekten büyük keyif aldım. Sürücüler şampiyonasındaki son duruma bakınca, bu sezon hiç bitmesin istiyorum. Harika gidiyor! (Söylemeden edemeyeceğim, Kovalainen’li Lotus, sonunda eski takımlardan birinin pilotunu -Petrov- geride bırakmayı başardı).

Sıra Sürücü Puan
1 Lewis Hamilton 109
2 Jenson Button 106
3 Mark Webber 103
4 Fernando Alonso 94
5 Sebastian Vettel 90



Ali Ünal

http://www.ali-unal.net/f1/

 

Duyuru: Ali Ünal’ın kendi sitesinde yazmış olduğu yazılar eş zamanlı olarak sitemizde de yer alıyor. Kendisinin kişisel bir uğraş olarak gördüğü bu yazılar düzenli bir periyotta eklenmemektedir ve bizim sitemiz adına yazılmamaktadır. Bu konuda sizleri bilgilendirmek istiyoruz.


Yorumlar

  1. 01McLaren01  avatarı

    "Onu izlemek büyük keyif, kazanmasını görmek o kadar keyifli olmasa da"

    umarım uzun yıllar onu izleyerek keyif alırsın Ali arkadaşım ve inşallah uzun yıllar onun kazandığını görerek keyif almazsın.

  2. tifosi_sercan  avatarı
    tifosi_sercan

    Hız açısından 6 pilot yarışı kazanma şansına sahipti. Gerek lastik stratejisi gerek diğer faktörlerle Mclaren bir duble daha çıkarmayı başardı..
    Alonso ile baya ümitlenmiştim 1.lik için ama önce 2.liğe, ardından podyumun son basamağına razı olduk. Ama gene de bu yarıştaki hızımızdan memnun kaldım.
    Valencia'da ki güncellemeler dişe dokunur bir fayda sağlarsa 1.lik için büyük şansımız olacağına inanıyorum..
    Umarım hızlı virajlı pistlerde de rekabetçi olabiliriz…

  3. Zübeyir ÖZCAN avatarı
    Zübeyir ÖZCAN

    kalemine sağlık

  4. TEBRİKLER ALİ BEY GÜZEL BİR DEĞERLENDİRME…Fakat daha detaylı bir değerlendirme de bekliyorum…

  5. Halil Akıncı avatarı
    Halil Akıncı

    Ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir