2010 sezonunun olmazsa olmaz geliştirmelerinden biri olan ve her takımın sezon ortasına doğru kendi aracına entegre ettiği F-kanal ve EBD sistemleri, 2011 yılında çift katmanlı difüzörlerle birlikte yasaklandı. Böylece takımlar, hava direncini ortadan kaldıran F-kanal ile düzlük hızını, EBD ve çift katmanlı difüzör ile de büyük bir yere basma gücü kaybettiler. F-kanal’ın yerine gelen ayarlanabilir arka kanat, düzlük hızı ve direnç problemini çözerken, difüzörlerden kaynaklanan yere basma gücünün yerine geçebilecek bir şey yoktu. İşte takımları, sınırları son haddine kadar zorlayan da bu alan oldu. Kaybedilen yere basma gücünü elde etmek için yapılacak tek şey, egzoz gazlarının difüzöre bir şekilde yönlendirilmesiydi. Red Bull, Mercedes, özellikle Renault bu işi yenilikçi bir yöntemle yaptılar. Peki ya McLaren? Artık yavaş yavaş ortaya çıkıyor ki MP4-26′nın sorunlarından biri de, gözle göremediğimiz egzoz beslemeli difüzör sistemi.
Kural kitabının boşluklarını kullanarak, tek katmanlı difüzörden olabildiğince yere basma gücü çıkarmak isteyen takımlar, egzoz sistemlerini ve motor haritalarını buna göre yeniden düzenlediler. Red Bull, aracın tabanında izin verilen tek açıklık olan 5mm’lık kısmı kullanırken Renault, sidepod’un yanlarından çıkan egzoz borularıyla aracın yarısı boyunca havayı ısıtıp difüzöre gönderiyor. Bu sırada yaşadığı güç kaybını da bir şekilde çözen Renault’nun sistemi, Brawn’a göre, 2009′da çift katmanlı difüzörün yaptığı etkiden daha büyük bir etki yapabilir. Williams teknik direktörü Sam Michael ise, Red Bull’un sisteminin daha verimli olduğunu ve kendi araçlarında bu sistemi kullanacaklarını belirtiyor. Peki, McLaren ne yapıyor?
MP4-26 basit egzoz
Aracın lansmanından, testlerin son gününe kadar McLaren’in egzoz borularının nerede olduğuna dair haddinden fazla yazılıp çizildi, ancak “yenilikçi” sistemi gözle görmek ve tespit etmek mümkün olmadı. Aşırı ısınma problemleri nedeniyle, testlerin son günlerinde yenilikçi egzozun yerine basit egzoz kullandı. Ancak son günlerde yaşanan bir gelişme, McLaren’in kullandığı egzoz sisteminin nasıl olabileceğine dair ipuçları veriyor.
Autosport dergisinden Mark Hughes’ın yazdığına göre McLaren, motordan çıkan iki egzoz borusunu, vites kutusunun altına yerleştirdiği bir kutuya yönlendiriyor. Bu kutuya giren egzoz boruları, kutudan çıkarken küçük çaplı birçok boruya ayrılıyor. Böylece egzoz sistemi, FiA’nın “Bir motorun her yanından en fazla bir adet egzoz çıkışı olabilir” kuralının arkasından dolanarak birden çok çıkışa sahip oluyor. Böyle olunca, aracın tabanında taradığı ve ısıttığı hava miktarı artıyor, bu da yere basma gücünün yükselmesine neden oluyor. Ancak bu sistem, henüz sorunsuz bir mertebeye erişemedi. Bu sistemin yarattığı aşırı ısınma, McLaren’in, sorun çözülene kadar basit egzoza dönmesine neden oldu. Radio Le Mans’dan Nick Daman’ın aktardığı “köstebek” bilgisine göre de McLaren’in, son Barcelona testinde perşembe günü ara verip cumartesi piste çıkmasını, aşırı ısınmadan kaynaklanan ve yeniden üretilmesi gereken bir parçanın üretilememesine bağladı. Bu parça, oldukça pahalı bir metalden yapılması gerekiyor ve büyük sıcaklıklara karşı dayanıklı olması bekleniyor. Daman’ın aktardığına göre takım, bu sorunu nasıl çözeceği konusunda henüz bir bilgiye sahip değil. Aracın tüm tasarımı da bu yenilikçi egzoz sistemine göre yapıldığı için, paketten tam randıman almak mümkün olmuyor
Bu konuyla bağlantılı olarak gelişen bir başka durum da, Charlie Whiting’in takımlara gönderdiği bir mektup. Bu mektupta FiA, PyroSic denilen malzemenin kullanılmasının, maliyet açısından yasak olduğunu belirtiyor. PyroSic, sıcağa dayanıklı yeni bir kompozit malzeme. Whiting’in takımlara gönderdiği bu mektubun, durup dururken gönderilmediği belli. AMuS’un haberine göre birkaç takım, bu malzemenin üreticisi olan Fransız şirketten, egzoz borularını bu malzemeden yapmasını istemiş. FiA bunu yasakladığına göre, bu malzeme egzozlarda kullanılamaz, ama ya egzoz kutusunda? İşte burada devreye, McLaren’in yaşadığı aşırı ısınma problemi giriyor. Söz konusu aşırı ısınmanın, egzozların girdiği o kutudan olduğuna dair söylentiler var. McLaren’in, o kutunun yapımında PyroSic malzemeyi kullanmak istediği gelen haberler arasında. Scarbsf1′e göre böyle olursa Woking merkezli takımın, o kutunun, egzoz sisteminin değil, PyroSic kullanıldığı için aracın gövdesine ait olduğunu ispatlamak durumunda kalabilir.
“Ahtapot” olarak adlandırılan bu sistem, şu anda McLaren’in egzoz sistemi olarak görünüyor. Formula 1′in resmi olmayan teknisyeni Scarbsf1‘in el çizimiyle sistem şöyle:
MP4-26, Ahtapot Egzoz
Elbette gerçekte nelerin olduğunu bilmemiz zor. McLaren’in, aşırı ısınma problemini çözüp bir anda bu yenilikçi egzoz sistemiyle öne fırlayabilecek olması da muhtemel. Belki de Red Bull’un esnek ön kanadının şu âna kadar bir türlü çözülememesi gibi, bu da sırlardan biri olarak kalacak.
Ali Ünal
Bir yanıt yazın