O yazısına hepimizin tepki göstermesi gerektiği görüşündeyim. Kendi düşüncelerimi ben şu şekilde şahsiyete iletmiş bulunmaktayım.
Dünyanın en büyük ve prestijli spor organizasyonlarından biri olan Formula 1’in ticari haklarını elinde bulunduran “hipofiz cücesi” dediğiniz o insan bu organizasyonu ülkemize getirilmesine katkı sağlayarak ülkemize küresel düzeyde tanıtım fırsatı vermiş olup yıllık 13 milyon dolar maliyetle 200 milyon dolarlık eşdeğer bir tanıtım yapmasına olanak sağlamıştır.
Anlamanız için sözü daha da açmak gerekirse geçen hafta yapılan o yarışı, aralarında dünya ekonomisinde söz sahibi, ülkemize yatırım yapma potansiyeli olan şirketlerin CEO’larının da bulunduğu 520 milyon tekil izleyici canlı izlemiş, doğal olarak da ÜLKEMİZİ izlemiştir.
Ancak bu şekilde olaya global bakabilmeniz için en önce at gözlüklerinizi çıkarıp olayın sadece üç beş tane bizim arabalarımıza benzemeyen! araçların beton! bir pist üzerinde fıldır fıldır dönmelerinden ibaret olmadığını kabul etmeniz ve olayın arka yüzünü de araştırmanız gerekir.
Ama maalesef yukarıda ünlem işaretleriyle belirttiğim tabirlerinizi düşündüğümüz zaman bu spora ne kadar uzak olduğunuz anlaşılıyor ve sizin de o ülkemiz insanının özellikle çok bilmiş entel geçinen yazar kısmının bilmediği bir şey üzerine yorum yapma hastalığına kapılmış olduğunuzu görüyoruz. Allah acil şifalar versin. Bu duruma uyan güzel bir söz vardır: Bilgin yoksa fikrin de olmasın.
Ben yazınızda belirttiğiniz ne o zengin çocuklarından biriyim ne de çok param olsa da şu arabadan alsam diyen orta halli bir memurun çocuğuyum. Bir üniversite öğrencisi olarak bu spora gönül vermiş, spor denilince aklına sadece Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gelmeyen, daha sayamadığım bir çok katkısına kendimin de destek olması için arkadaşlarını organize edip yarışa götürmüş ve bu sayede bir damlacıkta olsa bu muazzam organizasyonun devamı için katkıda bulunmuş ve sizin gibi sadece dar bir pencereden bakıp ülkemizin yararına katkıda bulunacak yerine, ülkemizi muhasır medeniyetlerin seviyesinden uzaklaştıracak düşünce yapısında olmadığım için haklı bir gurur ve onur yaşayan biriyim.
Gelelim şu fiyat artışı konusuna. Emin olun devletimiz sizin gibi düşünseydi, 3 günlük etkinliğe bakıp “Ya zaten kimse gitmiyor, maliyeti çıkaramıyoruz biletlerden” deseydi, (bu arada bu sene yapılan yarışa 3 günde toplam 115 bin seyirci gelmiştir), kısa vadede kar amacı gütseydi şu an anlaşma çabaları sürmez çoktan iptal olurdu. Şükür ki devletimizde bazı insanlar kar/zarar hesaplamalarını olayın tüm boyutlarını hesaba katarak yapıyorlar. Bu yüzdendir ki 26 milyon dolarlık talep gelince hemen vazgeçme yolunu tuttturmuyorlar.
Yok ben ille de bu sığ düşüncemi sürdürecem derseniz, lütfen, rica ediyorum, bu gibi anlaması futbol maçlarından biraz daha zor olan, daha etraflıca düşünen bir zihniyet gerektiren organizasyonlara dukunmayın, haklarında yazmayın. Bir sürü malzeme var hayatın içinden, politikadan, siyasetten. Hem daha çok okur kazanırsınız. İlla ki spordan mı yazacaksınız? Koskocaman 3 büyüüüüüük takım neye yetmiyo ki?
Bu arada küçük bir dipnot: Yazınızda “Yıllarca E5 otoyolunda; minibüsünden şehir otobüsüne, taksisinden özel otosuna kadar her çeşit araçla kapışmış bir sürücü” olduğunuzu belirttiniz. Geçen aylarda haber manşetlerine çıkan İstanbul’da içi yolcuyla dolu bir dolmuşun sürücünün hız tutkusu ve dikkatsizliği yüzünden bir tırla kazasına katkıda bulunmuş olmanızdan dolayı da umarım vicdanınız rahat bir şekilde geceleri uyuyabiliyorsunuzdur.
İşte sizler buna katkıda bulunurken, eleştirdiğiniz hipofiz cücesi’nin Formula 1’i de yol ve araç güvenliğine katkıda bulunur. FARK! Nasıl katkıda bulunuyormuş diye sormayın, zahmet edip araştırın öğrenirsiniz. Belki böylece diğer eleştirilerinize de cevap bulursunuz.
Ama durun, bunun gibi önemsiz işlerde o değerli vaktinizi harcayamazsınız değil mi? Sizin daha ülkeyi kurtarmanız gerekiyor. Ne diyelim, kolay gelsin…
Bir yanıt yazın