Michael Schumacher – Belçika 1992 (Benetton Ford ile)
Tam bir sene öncesinde bu pistte Jordan ile Formula 1’e ayak basan Michael Schumacher, Belçika’da ilk zaferine ulaştı. O sene egemen Williams’ın (Nigel Mansell-Ricardo Patrese) ardından geride kalanların en iyisi olan Alman pilot, Spa’daki yarışa Nigel Mansell ve McLaren’den Ayrton Senna’nın arkasında 3. başlamıştı. Yarış günü değişken hava şartları hakimdi ve bugünlerde olduğu gibi lastik değişimlerinde en iyi kararları veren pilot yarışı kazanacaktı. Yarışın ortalarında Benetton pilotları Schumacher ve Martin Brundle, kuruyan pistte yarışın lideri Mansel’e yakın değillerdi. Schumacher, Brundle’nin lastiklerinin aşınmaya başladığını fark etti ve hemen pite girip yeni lastiklerini taktı. Brundle ve Mansell buna cevap verdiğinde Alman pilot liderliği almıştı ve damalı bayrağa kadar bu yerini korudu. Schumacher, bu galibiyetin ardından 90 defa daha kazandı.
Rubens Barrichello – Almanya 2000 (Ferrari ile)
123 yarışın ardından Rubens Barrichello, Almanya’da ilk galibiyetini elde etmişti. Hockenheim’deki sıralamalar Brezilyalı pilot için kötü geçmişti ve ancak 18. olabilmişti. Bu durumda galibiyetsizlik serisinin devam edeceği düşünülüyordu. Yarışın başında favoriler Michael Schumacher ve Giancarlo Fisichella’nın daha ilk turda kaza yapıp kenara çekilmelerinin ardından yine ilk turda 10. sıraya kadar ilerleyen Barrichello, sonraki 20 turda ilk pitinde 3’cülüğe kadar yükselmişti. Brezilyalı pilot, pitstopu güvenlik aracı arkasında yapması ile avantaj sağladı. Güvenlik aracı pistten çıktıktan sonra Brezilyalı pilot, Mika Hakkinen ve Jarno Trulli’nin arkasında 3. idi. Ama yarışın sonlarındaki yağmur, pistin yarısını ıslattı. Bunu gören Hakkinen ve Trulli yağmur lastikleri için pite girerken Barrichello, pistte kaldı ve pistin yarısının kuru olması nedeniyle yağmur lastikli Hakkinen ve Coulthard’ın tur derecelerini tutturabiliyordu. Bu kararın sonunda Rubens Barrichello, ilk galibiyetini kazanıyordu.
Fernando Alonso – Macaristan 2003 (Renault ile)
Güçlü geçen 2003 sezonunda birçok insan, Fernando Alonso’nun o sene er ya da geç ilk galibiyetini alacağını düşünüyordu. Sezon başlarında Malezya’da ilk pole pozisyonunu elde eden İspanyol pilot, ikincisini de Macaristan’da kazandı. Yarışın başında Alonso, temiz bir kalkış yaptı ve 2. sıradaki Jaguar’lı Mark Webber arka grubu tuttu. 13. tura gelindiğinde Alonso, 21 saniye farkla liderdi. O noktadan sonra yarışı kontrol altında tutan o zamanın Renault pilotu, sorunlar yaşayan 2003’ü şampiyon kapatacak Michael Schumacher’e de tur bindirmişti. Fernando Alonso, ikinci olan Raikkonen’in 16.8 saniye önünde kendinin ilk zaferine ulaşmıştı.
Jarno Trulli – Monaco 2004 (Renault ile)
Formula 1’in orta grubunda 7 sene boyunca mücadele ettikten sonra Jarno Trulli, sonunda 2004 sezonunda ön grupta mücadele etmesine yardım edecek kabiliyette bir araca sahipti. İspanya’daki 5. yarışta Renault ile ilk podyumuna ulaşmadan önceki 4 yarışta da puan alan İtalyan pilot, bu güçlü başlangıcını sürdürdü ve bir sonraki yarış Monaco’da ilk pole pozisyonunu elde etti. Onu BAR’dan Jenson Button ve Renault’tan takım arkadaşı Fernando Alonso takip etti. Başlarda Trulli, Alonso-Button-Schumacher üçlüsünün önündeydi ama Alonso’nun tüneldeki kazasının ardından güvenlik aracı varken pite girdi; henüz pit yapmamış olan Schumacher’in arkasına düştü. Ama Schumacher, güvenlik aracı pistten çıkmadan önce kaza yaptı ve bu, Trulli’nin tekrar liderliğe çıkmasını sağladı. Arkasındaki Button ile çekişen Trulli, bütün baskılara göğüs gererek damalı bayrağı en önde geçmeyi başardı ve tek F1 zaferine ulaştı.
Jenson Button – Macaristan 2006 (Honda ile)
Güçlü geçirdiği 2004 sezonunun ardından Jenson Button’un performansı, 2005’te Kanada’da aldığı sıralama birinciliğine rağmen düşüşteydi. 2006 sezonunda da Avustralya’da pole kazandı ama o sene yine de üstün değildi. Motor değişikliği nedeniyle 10 sıra cezası alıp yarışa 14. başlayacağı Macaristan’da farklı görünmüyordu. Ama yağmurlu yarış, Button’a fırsat tanıdı. İyi bir kalkış yapan ve ilk turlarda istikrarlı olarak yükselen İngiliz pilot, Michael Schumacher ve Giancarlo Fisicella’yı geride bıraktı. O zamanın Honda pilotu Button, 52. turda şampiyona lideri Fernando Alonso’nun arkasında 2. sıradaydı. 53. turda Alonso2nun pitstop sonrası gevşek takılan tekerlek somunu nedeniyle yarış dışı kalması, Button’un liderliğe yükselmesini ve o noktadan sonra damalı bayrağa kadar bu yerini kaybetmemesini sağladı.
Felipe Massa – Türkiye 2006 (Ferrari ile)
Vatandaşı Rubens Barrichello’nun yerine Ferrari’ye gelen Felipe Massa için bazıları Brezilyalı pilotun İtalyan takım için biraz fazla “sıcak” olduğunu düşünüyordu. Sezonun ilk yarısında Massa, bazı pilot hataları yaptı ve birkaç temasa da karıştı. O sene şampiyonanın 14. yarışı ülkmeizde yapılıyordu ve Brezilyalı pilot saha sakin ve olgun görünüyordu. İlk pole pozisyonunu yine Türkiye’de alan Massa, yarışta kalkışın ardından ilk virajı da lider döndü; arkasındaki şampiyonluk mücadelesi veren Schumacher ve Alonso’yu kendi başlarına bıraktı. Takım emirleri o zaman yasaktı ve Ferrari, Massa’ya talimat verip şampiyonluk için yarışan Schumacher’e yol verdirtemedi. Massa liderliğini sürdürdü. 13. turda güvenlik aracının girmesi ile pitler başladı ve Massa buradan da lider çıktı ama takım arkadaşı Schumacher, Alonso’nun gerisine düştü. Alonso da Massa’nın temposuna ayak uyduramadı ve Brezilyalı pilotun farkı açmasına engel olamadı. İlk galibiyetine kavuşan Massa, daha sonra İstanbul Park’ta 2 defa daha kazandı.
Lewis Hamilton – Kanada 2007 (McLaren ile)
Formula 1’deki ilk sezonunun ilk 6 yarışını podyumda tamamlama başarısı gösteren Lewis Hamilton için galibiyetin çok yakın olduğu biliniyordu. Genç yıldız, neredeyse her yarış bir rekora imza atıyordu ve Kanada’da ilk pole galibiyetini de aldı. İlk virajda takım arkadaşı Fernando Alonso ile mücadele eden Hamilton, ondan sonra belada uzak durdu ve arkasına bakma gereği duymadı. Kubica’nın korkunç kazasının yaşandığı Montreal’de güvenlik aracının birçok defa girdiği yarışta Hamilton, sinirlerine hâkim oldu ve ilk zaferini elde etti. Hamilton o yarışta ayrıca şampiyona liderliğine de yükselmişti.
Robert Kubica – Kanada 2008 (BMW Sauber ile)
Etkileyici bir 2008 sezonu geçiren Kubica’nın aynı sene içinde ilk zaferine ulaşması bekleniyordu. Bahreyn’de ilk pole pozisyonunu alan Polonyalı pilot, bir sene önce büyük bir kaza atlattığı Kanada’daki yarışa şampiyona lideri Lewis Hamilton’un arkasında ikinci sıradan başlayacaktı. Lewis Hamilton’un pitstopların ardından pit yolu sonunda bir başka favori Kimi Raikkonen’e çarpması, BMW Sauber pilotları Nick Heidfeld ve Robert Kubica’nın ilk sıralara çıkmalarını sağladı. 3 pitstop stratejisi benimseyen Kubica, 2 pitstop tercih eden Nick Heidfeld’i geçti ve kendisine 3. pit için yetecek farkı yaratmaya başladı. Bu çabası sonuç veren Polonyalı, pitstop sonrasında Heidfeld’in önünde döndü ve damalı bayrağa kadar bu yerini korudu. Kubica bu şekilde Formula 1’de galip gelen ilk Polonyalı olurken BMW Sauber’e de ilk zaferini hediye etti.
Heikki Kovalainen – Macaristan 2008 (McLaren ile)
2008’de Fernando Alonso’nun yerine McLaren’e gelen Heikki Kovalainen’in takımdaki ilk senesinde beklentiler yüksek değildi. Sezonun ilk yarısında gösterişten uzak sağlam performanslar ortaya koyuyordu ve düzenli olarak puanlar alıyordu. Kariyerinin ilk pole pozisyonunu Britanya’da alan Fin pilot, formuna Macaristan’da da devam etti ve Hungaroring’deki yarışa takım arkadaşı Hamilton’un arkasında 2. başlama şansını yakaladı. Kovalainen, kalkışta 3. sıraya geriledi. Lider Massa ve Hamilton’un arkasında yarışın ilk yarısını 3. sırada götüren Kovalainen, Toyota’dan Timo Glock’un önünde rahattı. 41. turda Hamilton’un lastiğinin patlaması ve Massa’nın pite girmesi ile kısa süre ilk sıraya çıkan Fin pilot, kendi pitstop işlemini de yapınca 2. sıraya düştü. Son 3 tura kadar Kovalainen’in ilk podyumuna 2. olarak çıkacağı düşünülürken Massa’nın motoru iflas etti ve o zamanın McLaren pilotu liderliğe yükseldi. Kovalainen, son 3 turu da sakin bir şekilde geçirip ilk yarışını kazandı. Kovalainen böylece F1’de yarış kazanan 100. pilot da oldu.
Sebastien Vettel – İtalya 2008 (Toro Rosso ile)
Sezonun ilk 4 yarışını da tamamlayamayan Vettel, sene içinde gelişti ve rekabetçi olmayan Toro Rosso aracı ile düzenli puanlar almaya başladı. Bu formu sonunda İtalya’da zirve yaptı. Alman pilot, Monza’daki yağmurlu sıralama seansları sonunda pole alarak herkesi şaşırttı. Bu sonucu yarış galibiyetine çevirmesini bekleyenler çok değildi. Yarışın da yağmurlu olması genç yıldızın avantajı oldu ve sorunsuz kalkış yaptıktan sonra önü açık rahat bir yarış çıkardı. Güvenlik aracı içerideyken ve çıktıktan hemen sonra da belaya bulaşmaya Vettel, ikinci sıradaki Kovalainen ile farkı arttırdı. Damalı bayrağı en önde geçen Vettel, yarış kazanan en genç pilot unvanına da kavuştu.
Mark Webber – Almanya 2009 (Red Bull ile)
2009 sezonu öncesinde Mark Webber, bir yarışta bırakın galip gelmeyi, 2. bile olamamıştı. O zamana kadar sadece 2 defa 3. olabilmişti. Ama mükemmel RB5 aracı ile Avustralyalı pilot, zaferler için mücadele etmeye başladı. İlk pole pozisyonunu Nürburgring’de Almanya’da alan Webber, yarış için de büyük umutlar besliyordu. Yarışın ilk turunda Rubens Barrichello ile olay yaşayan Webber, pitten geçme cezası aldı ve gerilere düştü. Umutları yitirmeyen Red Bull pilotu pes etmedi ama Barrichello’nun arkasında 2. olacakmış gibi görünüyordu. Ama Rubens Barrichello’nun lastik değişim için 3. defa pite girmesi, Webber’in liderliğe yükselmesine neden oldu ve Avustralyalı pilot, sonuna kadar yerini koruyarak ilk zaferine ulaştı.
Bir yanıt yazın