Aslında Mika,Nico’yu oldukça iyi biliyor.Yaz tatillerinde Rosberg’lerin Ibiza’daki evlerinde onlarla birlikte vakit geçirdi ve bir keresinde Nico’ya karting yarışlarında ilk sponsorlarından birisi oldu.Bu sırada Nico,Mika’nın Schumacher’i geçtiği yarışları izleyerek büyüyor,onun agresif stilini seviyor ve örnek alıyordu.Hatta Schumacher ile Häkkinen ‘in kafa kafaya gittiği yarışlardan birinde Häkkinen onu geçecek ve Schumacher bu olayın sonrasında ‘Hayatımın en zorlu yarışıydı’ diyecekti.10 yıl sonra Nico kendisini Mercedes GP Takımında kendisini Schumacher ile takım arkadaşı olarak buldu.Ne kader döngüsü ama!
Nico ve Mika, yoğun takvimleri sebebiyle çok az Häkkinen konuşma fırsatı bulabiliyorlar.Ama özel bir buluşma bunu değiştirebilir.Evet,Car dergisi onları birer kahve içmek üzere çok özel bir röportaj için bir araya getirdi.
Nico Rosberg:İlk ne zaman karşılaştığımızı hatırlıyor musun?
Mika Häkkinen :1987 yılının sonlarında babanla(Keke Rosberg) çalışmaya başlamıştık ve o zaman sen 2 yaşındaydın.İnanılmaz!İlk olarak ne zaman karşılaştığımızı tam net hatırlamıyorum ama o zamanlardı.
NR:Sen Kartingdeki ilk sponsorlarımdan biriydin.Odamda ’97 yılında bana sponsor olan herkesin adının yazılı olduğu bir poster var ve Mika Häkkinen de bu listede! O yıl 11 yaşındaydım ve Fransa Go-Kart şampiyonasını kazanmıştım.
MH:Oğlum Hugo,11 yaşında yani artık rolleri değişmenin zamanı geldi!İzninle söylemem gerekirse Kartingde işler artık değişik.Hatırlıyorum da,Keke bana ‘Yardımcı olur musun?’ diye sorduğunda ben ‘Tabiki’ cevabını vermiştim.Kart’ın üstünde adımın yazmasını istememiştim çünkü Keke de kartingden gelmeydi ve karting pahalı bir iş.
NR:Güzel bir jest.Hugo yarışmaya başladı mı?
MH:Evet,İtalya’da yarışıyor.Bu işi birkaç yıldır yapıyor ve seviyor.
NR:Peki hızlı mı?
MH:Tabi ki!Sana onun hızlı olduğunu söylemeye hazırlanıyordum.Ancak karting bir okul gibi;Sürekli lastikler ve takımla nasıl çalışacağın hakkında yeni şeyler öğreniyorsun.Açıkçası bu aşamada olay ız değil;Olay hatalarından ders çıkarıp bir şeyler öğrenmek.Onlardan sadece birkaçı zirveye çıkacak.Başarı sıkı çalışmanın bir eseri,pek tabi yeteneğinde önemi büyük,fakat başarının 590’ı sıkı çalışmayla ilgili.
NR:Hugo’yu izlemeye sık gidiyor musun?
MH:Hepsine gidiyorum.Belki arada iki yada üç yarışını kaçırmışımdır.Elimden geldiğince hepsine gitmeye çalışıyorum.
NR:Desteklemek konusunun üstüne konuşuyorken;Küçükkken senin en büyük fanlarından biri olduğumu biliyor muydun?Bunu şu an senin yanında oturduğum için söylemiyorum!Belki de babamla birlikte çalışmanızdan dolayı senin başarın babamın başarısı olduğu için etkilenmiş olabilirim ama Michael’ı (Schumacher’i) ne zaman geçsen mutlu oluyordum!
MH:Son cümlene katılıyorum.
Mika’nın 90’lı yılların sonunda Schumacher ile tekerlek tekerleğe yarışmış olmasından (ayrıca onu’98 ve ’99 yıllarında iki kez yenerek şampiyon olmasında) ve Nico’nun Mercedes GP’de Schumacher ile takım arkadaşı olmasından dolayı onun 7 kez dünya şampiyonu olması hakkında konuşacakları fikrine kapılabilirsiniz.
Fakat onlar 2000 yılındaki Belçika Grand Prix’inde Mika’nın Michael’i tur bindirdikleri sürüşüyle birlikte, tersten yaptığı hamleyle geçmesini ve liderliği almasını konuşuyorlar.Bu uçan Finlinin cesur ve agresif hamlelerinin tipik bir örneğiydi.
NR:Mchael’i Belçika Grand Prix’inde geçtiğin anı hiç unutamayacağım.Çiftlik evimizde yarışı izliyordum ve inanılmaz heyecanlanmıştım.Geçiş hamlesini yaptığında evin dışına çıkıp çığlıklar attım.
MK:Bu çok keyifli bir andı fakat bunun farkına hemen varamadım.Herkes yarış sonrası bu hamla hakkında konuşuyordu ancak benim için sadece bir geçiş hamlesiydi.Benim yarış sonrası genel hissim kızgınlıktı çünkü yarış başında spin atmış ve çok zaman kaybetmiştim.Bu hatamdan dolayı yarışı kazanamak için çok sıkı yarışmalıydım belki de Michael ile bu kadar sert yarışmamın sebebi de buydu.
NR:O seni çimlere çıkardı!
MK:Ancak videodan izledikten sonra anladım bu inanılmaz bir geçişmiş.Böyle geçişlere sık rastlamıyorsunuz.
NR:Ve yarış sonrası Michael’e dikkatli kullanmasını söyledin,değil mi?
MH:Michael ve ben çok fazla konuşmuyoruz[gülüyor].
NR:Çok iyi arkadaş değil miydiniz?
MH:Gülmemi yanlış anlama,bu daha çok Michael’in İsviçre’de benim Monaco’da yaşamamla ilgili ve motorsporları yarışlarında 13 yaşından beri birbirimizle mücadele ediyoruz.
NR:Neden 13?
MH:Kartingden dolayı.Sizin Lewis (Hamilton) ile go-kart ile yarışmanız gibi bizde o yaşlarda Michael ile yarışıyorduk.Biz hep rakiptik ve bu arkadaşlık açısından pek iyi olmadı.Michael’e herhangi bir sürücü gibi davrandım ve bu yüzden,onun iyi noktalarını görmem zor oldu.
NR:Peki iyi bir yön görebildin mi?
MH:Onun motorsporlarına olan bağlılığı inanılmaz.Hiç pes etmiyor.Michael Benetton’dan Ferrari’ye geçtiği zamanlarda çok zor bir kaç yıl geçirdi ancak hiç pes etmedi.Çok arkalardan start alsa bile onu görmezden gelemezdin çünkü düzlükte arkana yapışmış olabilirdi.Bu çok etkileyiciydi.
NR:Şu anda da durum aynı.Arkadan start alsa bile,gözlerini ondan ayırmaman gerekiyor bir anda arkandan seni zorluyor oluyor.
MH:Onu nasıl buldun?
NR:Sezon başlangıcında ona aşırı saygı duyuyor ve imreniyordum fakat şimdilerde işler normale döndü.İkimizde aynı oyun sahası içinde yiz ve daha ılımlı bir ilişkimiz var.Onun bu spora bağlılığına ve yaklaşımına saygı duyuyorum.Bu günleri görmek ilginç.
MH:Sana 2011 yılında daha yakın gidebildi mi?
NR:2010 yılıyla kıyaslarsak 2011 yılında farkı kapattı.Fakat lastikler ve DRS ile geçişler daha kolaylaştı ayrıca 2011’de sıralama turlarınında pek bir önemi kalmadı.Bu tabi ki benim genel sebebim fakat Michael de performansını artırdı.
2011 yılında olan olaylar böyleydi.Nico her ne kadar Schumacher’in ’91 yılıyla kıyaslandığında çok başarılı gözükmese de,Schumacher’i yıl boyunca gerisinde tutmayı başardı. Ancak endişelenmiyor onunda zamanının geleceğini düşüüyor-Tıpkı Mika gibi.
MH:1991’den 1997’ye kadar yarış kazanamadan devam ettim.Bu beni çok büyük hayak kırıklığına uğratmıştı.Neredeyse vazgeçme noktasına kadar gelmiştim.Ayrıca büyük kazalarımda oldu(Adelaide,1995).O kadar ters olay oldu ki hiçbir zaman başaramayacağımı düşündüm.Şanslıyım ki arkamda iyi bir menajer vardı.Tabi ki takımda benimle ilgileniyordu fakat kötü günlerinde sadece menajerin seninle ilgileniyor.Benim şansım en iyi menajere sahip olmamdı!(Gülüyor) En iyi sürücü olduğuna inanmalısın,ancak bu şekilde yarış kazanabilir ve dünya şampiyonu olabilirsin.
NR:Belki senden daha sabırlıyım ve bu yüzden hayal kırıklığına uğramıyorum.İyi performans gösterdiğim yarışlardan(Abu Dahabi de 6. olduğum gibi yarışlardan)büyük zevk alıyorum.Kazanmayı sabırsızlıkla bekliyorum ve bunun inanılmaz bir deneyim olacağını biliyorum fakat şu an kazanamadığım için acı çekmiyorum.
MH:Bende acı çekmiyordum faat hayal kırıklığı yaşıyordum.Yüksek seviyede performans gösterebileceğimi biliyordum fakat bunu diğer insanlara anlatamıyordum.Sonuçlara baınca bu gözükmüyordu ve bu negatif durumu açıklamak oldukça zordu.Bir keresinde Ron Dennis bana:’Mika sen yarışlar ve dünya şampiyonluğu kazanacaksın.Sadece birlikte çok çalışmalıyız ve sonunda sonuç gelecek.’demişti ve sonuçta geldi.
NR:Ron’un sana söyledikleri ile Ross’un bana şimdi söyledikleri birbirine çok benziyor.Neredeyse aynı.Bende Ron’a inandığın gibi Ross’a inanıyorum eğer inanmasaydım bu sene için tekrar imza atmazdım.
Nico,Brawn ile ilişkilerini geliştirmek için çok çalışıyor.57 yaşındaki Brawn,Schumacher’in F1 deki başarısının eşanlamı sayılır.Alman pilotun hem Benetton hem Ferrari’deki dünya şampiyonluklarının teknik beyniydi.Şimdi ise aynı büyüyü Mercedes’te oluşturmaya çalışıyor.
MH:Ross ve Michael’in uzun ve başarılı bir birliktelikleri var…
NR:Evet öye.Birlikgte çok uzun zamandır çalışıyorlar ancak ben şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü Ross çok dürüst bir insan.Biliyorum ki,Michael ile son iki yıldır aynı fırsatları paylaşıyorum ve ileride de böyle olacak.
MH:Eminim ki Ross Mercedes’tede başarılı olacaktır ancak tabağında çok fazla şeyin olmaması gerekiyor.Demek istediğim, eğer çok meşgulsen konsantrasyonunu kaybetmeye başlıyorsun ve yüksek performans gösteremiyorsun.Çalışmalarından gözleyebildiğim onun inanaılmaz şeyler yaratabildiği ve bundan çok büyük heyecan duyuyorum. Ross ve Willeams’tan Patrick Head’i(eski teknik menajer) karşılaştırırsan fikrin ne olur?
NR:Patrick ben Willeams’tayken olaylara çok fazla dahil değildi.Sam Michael teknik sorumluydu.Sam ve Ross’u karşılaştırırsam tamamen farklı yaklaşımlara sahipler.Ben Ross’un işine ve insanlara yaklaşımını seviyor ve takdir ediyorum.İnsan yönetmek konusunda başarılı ve güçlü.Her insanda yapabileceklerinin en iyisini alabiliyor ve bunu teknik yönden takip ediyor.İçinde önümüzdeki yıl yarışlar kazanacağımız yönünde çok kuvvetli hisler var ve burada yani Monaco’da kazanmak muhteşem olur.
MH:Monaco’da kazanmak kariyerimin en muhteşem olaylarından biriydi.Burada 20 yıldır yaşadığın sokaklarda kazanmak inanılmaz özel şey.
NR:Burası benşm de evim.Burada büyüdüm,tüm arkadaşlarım ve ailem buradalar.Ancak pist burada bizden daha fazlasını talep ediyor çünkü normal pistlerde bile inanılmaz konsantre olmamız gerekiyor.
MH:Bu doğru.Fakat Monaco’nun önemi yıllar içinde artıyor.Eğer kazanmaya yetecek bir otomobilin varsa ve pole avcılığına başladıysan zihniyetin değişiyor.Daha fazla güç istiyorsun
NR:Monaco’da yarışmak çok zevkli aynı zamanda çok yoğun bir haftasonu.Yapacak ve üstünde düşünülecek çok şey oluyor.
MH:Monaco için otomobilde birkaç özel değişiklik yapmıştım.Oturuş pozisyonu ve direksiyona ufak bir ayar.Maksimum hız pek önemli değil,yüksek oturuş pozisyonu ile Armco’yu görebiliyordum.
NR:Bende aynı değişiklikleri yaptım fakat pratikte aynı olduklarını düşünmüyorum.
Mika ayağa kalkıp ,oturuş pozisyonu üstünde yaptığı değişikliklerin görünüşü nasıl değiştirdiği anlatmaya başlıyor ve Nico’yu güldürüyor.Sonra cappucinosunun geri kalanını içmek için tekrar oturuyor,ardından tekrar ayağa kalkıp bir şeyler yapmak istediğini söylüyor.Ama tekrar oturum gülmeye başlıyor.Açıkça ikisi de bu arkadaşlıktan memnun olmuşa benziyor.Bıraksak,bütün gün oturup konuşabilirler.Ama bu partiyi bitirmemiz gerekiyor.
(Kaynak:Car Dergisi,Mart 2012)
Bir yanıt yazın