Sebastian, böylesine inanılmaz bir öğleden sonranın ardından 3. kez şampiyonluk konusunda heyecanını attın mı?
Sebastian Vettel: Hayır. Gerçekten henüz kendime zaman ayıramadım. Özellikle bugünkü zorlu yarışın ardından doğru kelimeleri bulmak çok zor. Her şey tam tersi olabilirdi. Ancak biz her zaman inanmayı sürdürdük. Kızmak ve durumdan hayalkırıklığı yaşamak yerine, kendinizi hayal edin. 4. virajdayken ters döndüğümde tüm araçlar üzerime geliyordu ve ters taraftaydım.
Açıkçası o an freni bıraktım ve onların olduğu yöne döndüm. Diğer araçlardan kaçınmayı başardım ve daha fazla hasar almayı engelledim. Açıkçası kuru koşullarda performansımızın iyi olmadığını gördük ve düzlüklerde yavaş kalıyordum. Bu yüzden diğerlerinin beni geçmesi çok kolayken başkalarını geçmem zordu. Bunun yanında telsizi de kaybettik ve muhtemelen pit zamanlaması yanlış oldu. Kuru zemin için pite girmemden bir tur sonra yağmur yağmaya başladı.
Ardından geçiş lastikleri için pite geldiğimde lastikler hazır değildi çünkü telsiz bağlantısı kuramadık. Beni duyamıyorlardı. Şanslıydık ki geçiş lastiği koşullarında performansımız iyiydi. Farklı çizgide sürerek performans kaybını telafi edebiliyorduk. Diğerlerine göre farklı şeyler deniyorduk. Sonrasında güvenlik aracı periyodunda yaptığımızın yeterli olup olmayacağından emin değildim.
Bir kaç tur önce her şeyin iyi olacağı söylenmişti ancak o zaman bilmiyordum. Nico ve Hamilton arasındaki kazayı gördüm. Hulkenberg ve Hamilton yarış dışı kalıyordu ve Fernando’nun önümde olduğunu biliyordum. İlk güvenlik aracı periyodunda gördüklerime göre onlar Fernando’nun önündeydi ancak tam olarak bilemiyordum.
O zaman şampiyonada öne geçtiğimi duymak inanılmazdı. Ne yazık ki telsizden beni duyamıyorlardı çünkü telsiz çalışmıyordu. Şu anda doğru kelimeleri bulmak zor. Tamamiyle adrenalin doluydu. İnanılmaz bir yarıştı.
Ve bizim için işlerin daha da zor olması için ellerinden geleni yaptılar. Sadece diğerleri değil, koşullar da zorluyordu. Araçtaki hasar, telsizin olmaması… O koşullarda telsizin olması hayatiydi. Bir tur erken gelmek ya da lastiklerin hazır olmaması gibi sorunlar oldu.
Art arda 3. kez şampiyon olarak tüm rekorları kırdın. Bunun anlamı nedir?
SV: Doğru kelimeleri bulmak zor. Hatalıysam düzeltin ancak sanırım bunu daha önce başaran sadece 2 kişi var. Açıkçası doğru zamanda doğru yerde olmam lazımdı ancak aynı zamanda kendi şansınızı kendiniz yaratırsınız. Formula 1’in en harika yönlerinden birisi de sadece kendinizi değil aynı zamanda döneminizi de kıyaslayabiliyor olmanız. Bugünü 20, 30, 40 sene önce ile kıyaslayabiliyorsunuz.
Açıkçası zaman değişiyor ancak değişmeye de devam edecek. Dünyaya da bakarsanız bir çok şey değişiyor. Sadece Formula 1’deki ya da diğer sporlardaki değil, tüm insanlar öğrenmeye devam ediyorlar. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Şu anda Sao Paolo’da, Ayrton Senna’nın doğduğu ve gömüldüğü yerdeyiz. Buraya gelip 3. kez şampiyon olmamın ardından ne diyeceğimi bilemiyorum. Takımdaki herkese teşekkür ediyorum. Ancak bu tabi ki standart bir ifade gibi görünüyor.
Bazen bu tür standart cümleler kurduğumuz için eleştiriliyoruz ancak bu takımın bir parçası olarak kendimi diğerlerinden daha değerli ya da değersiz hissetmiyorum. Tabi ki aracı kullandığımı biliyorum, düzlükte sağa dönersem duvara vuracağımı biliyorum, hepsi bu. O açıdan oldukça kolay ancak ben de onlardan birisi gibi hissediyorum. Bugün başardığımız şey bugünkü yarışla olmadı. Takıma katıldığımdan beri yaptığımız çalışmalarla oldu. Pistteki ve fabrikadaki herkesle tüm sene boyunca inanılmaz seviyede çalışma yapıldı.
Artık sezon sona erdi ve elemanlarımız haftalardır gelecek seneki RB9’u hazırlamak için aralıksız çalışıyor. Asla ayağınızı gazdan çekemezsiniz. Takımdaki diğerlerine göre çok şanslı konumdayım. Tabi ki bazıları o şekildedir ancak takımdaki herkesin sırf çek üzerinde yazan ve ay sonunda alacağı para için bu mücadeleyi vermediğini biliyorum.
Formula 1’i, motor sporlarını ve heyecanı sevdiğiniz için bu işi yaparsınız. Dün çalışanlarımıza ‘Asabi miyim?’ diye sordum ve ‘Evet’ cevabını verdim. Öyle olmasaydım hata yapardım ve burada işim olmazdı. Harika bir şansım var. Harika bir konumdayım ve neler olduğunu umursamıyorum. Bu yüzden asabi olduğumu söyledim. Ancak her zaman asabi oluruz. Bu konumda olmamız için öyle olmamız gerekiyordu. Keskiniz ve ışıklar söndüğü anda biz uyumuyoruz, tepki veriyoruz ve bu noktaya geliyoruz. Ve bugün asabi olabileceğimiz çok şey oldu.
Çok zor bir yarıştı ancak hep orada olduk. Tüm sene boyunca kendimiz gibi olduk. Bazıları bizim yapmayı düşünmeyeceğimiz şeyleri yapsa da, hedeflerimize ulaşmak için kendimiz gibi olduk. Çok fazla yorum yapıp değerlendirmek bizim işimiz değil. En önemlisi bizim kendi işimizi yapmamızdı. Dün onlara tüm sene söylediğim gibi keyif almalarını söyledim. Bu pistte çok fazla taraftar vardı ve geçit töreninde çığlıklar atıyorlardı. Bazen Alonso, bazen Massa, bazen Schumacher, bazen de Rosberg için çığlıklar atıyorlardı.
Önemli olan bu değil. Sonunda siz de onlardan birisiniz ve böylesine büyük bir kalabalığın önünde yarışmak büyük bir ayrıcalık. Çok sayıda kişi sizi görmeye, yarışınızı izlemeye geliyor ve bugün yaşadıklarımız durumu daha da keyifli hale getiriyor. Bu tür ortamlarda odaklanmanızı kaybetmek çok kolay oluyor. Ancak biz 2010, 2011 ve 2012’de kazanmayı başardık.
Çok akıllı birisi bir defasında art arda kazanmanın en zor şey olduğunu çünkü tüm dikkatleri üzerinize çektiğinizi ve baskının arttığını söylemişti. Ancak küçük adımlar atmaktansa tekrar kazanmaya odaklanıyorsunuz. Ben her zaman bunu hatırlıyorum ve takımdakilere hatırlatıyorum. Bir başka gün ve bir başka yarıştı. Kendimiz olmalıyız ve keyif almalıyız. Gerisi güzel olacak.
İlk turdaki kazayı açıklayabilir misin?
SV: Evet, start oldukça iyiydi. Oldukça mutluydum. Ardından KERS için erken olabileceğini düşündüm ve birinci viraja kadar KERS’i kullanmadım ancak yine de Mark ile yanyanaydım ve iç taraftan beni geçti. Öyle olunca ilk virajda açı olarak gittikçe daha kötü duruma geliyorsunuz. Diğerleri dönerken siz apekste kalma konusunda inatçı olursanız diğerlerinin dönmesi ve sizin orada park halinde kalmanız, ön kanadınızı kaybetmeniz çok kolay olur. Bu yüzden ben ayağımı gazdan çektim ve çok fazla yavaşlayarak birinci vitese kadar düştüm. Dışarıda olan herkes o momentumu kullandı ve ben çok fazla pozisyon kaybettim.
Ardından 4. virajda önümdekilerin hava koridorundan fatdalandım ve arkamda olan Paul’a karşı güvendeydim. Sonrasında 4. virajda bir anda temas yaşadım. Herhangi bir neden yoktu. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Muhtemelen birisi, sanurum Brunu çarptı. Bana Bruno olduğu söylendi. Muhtemelen 4. virajda birisi ile mücadele ediyordu.
Formasyon turundan beri çiseliyordu ve 4. viraj oldukça kaygandı. Biz bunu biliyorduk ancak belki o unutmuştur. Birinci viraj için bahsettim. Orada açınız gittikçe daraldığı için yavaşlamak zorunda kaldım ve bunu öncesinde biliyordum. Görüntüleri izlemedim ancak o iç tarafta olsaydı, ki değildi o zaman beni durdurabilirdi. Bize yardımcı olmadılar.
Taraftarların hakkında ne düşünüyorsun? Başarılarında sana yardımcı oluyorlar mı?
SV: Bu seneki destek geçen senekinden de fazlaydı. Açıkçası o açıdan biz hâlâ genç bir takımız ve kendimizi Mercedes, Ferrari ve Mclaren tarzı takımlarla kıyaslayamayız. Onlar yüzyıllardır buradalar ve biz daha çok genciz ancak taraftar kitlemizin büyüdüğünü görebiliyoruz. Red Bull tişörtleriyle pistlere gelenlerin sayısı, bizi destekleyenlerin sayısı artıyor.
Daha fazla insan yazıp destekliyor. Aldığımız olumlu geribildirimler açıkçası çok faydalı oluyor ve size yardımcı oluyor. İnsanlar her şey yolunda gittiğinde sizi ayağa kaldırıyorlar ve hata yaptığınızda sizi bitirmek istiyorlar. Öncelikle kendiniz için her zaman aynı olmanız lazım. Asla onlar kadar, onların söyledikleri kadar iyi olamazsınız. Aynı şekilde onların söyledikleri kadar da kötü olmazsınız.
Bunu hatırlarsanız size çok faydası dokunur. En azından benim için öyle oluyor. Size karşı olan şeyleri biliyorsanız, destek görmeniz ve size inanıldığının söylenmesi çok faydalı olur. Dışarıdaki taraftarların yanında içerideki destek de çok önemli. Garajda çalışanlardan bahsettim. Ofisinize girdiğinizi düşünün ve herkes, tek bir kelime söylemeden size işlerin yolunda olduğu hissini versin. Bu durum size hiç bir şey söylenmeden güven ve enerji verir. Bu inanılmaz faydalıdır ve daha da güçlü olmanızı sağlar.
Peki ya hasarla sürmek nasıl oldu? Kuru koşullarda daha da kötü müydü ve yağmur sana yardımcı oldu mu?
SV: Sonunda olması gereken koşullar oldu çünkü kimse ne zaman yağacağını ya da ne kadar yağacağını, ne zaman yağmurun kesileceğini bilmiyordu. En basit örneği; tüm şartlar için gerekli ekipmanlara, radara, hava tahminlerine sahip olmamıza rağmen biliyor olsaydık yağmurdan bir tur önce pite gelmezdik. Bunu yaptık ve yardımcı olmadı ancak genel olarak sizin sorularınızı cevaplayacak olursak kuru koşullarda yeteri kadar hızlı değildik.
Kamui’nin arkasında takılı kaldık. Düzlükte çok yavaştık ve lastiklerimiz kötü etkileniyordu ve mücadele edecek kadar hızlı değildik. Daha fazla yükselemiyorduk çünkü aracımız hasarlıydı. Zemine baktım ve pek hoş görünmüyordu. Bu yüzden devam edebildiğim için mutluydum. Bir çok zaman o virajda böyle bir kaza geçirdiğinizde yarışın sonu gelir, bu açıdan çok mutluyum.
Yağmurlu koşullarda zamanı telafi edebiliyorsunuz. Adanmışlığın ön plana çıktığını söyleyemem çünkü herkes adanmış oluyor. Herkes mümkün olduğu kadar ve aracı içerisinde rahat olabildiği kadar zorluyordu ancak yağmur yağdığında çizgiler açısından farklı davranabiliyorsunuz. Açıkçası yağmur yağdığında çok kaygandı ve zaman zaman bu durumdan faydalandık çünkü biraz daha hızlı olmayı ve kuru zemine göre daha rekabetçi olmayı başardık.
Bahsettiğin sorunlardan baş edilmesi en zor olanlar hangisiydi ve bu yarışta oyunun bittiğini kaç defa düşündün?
SV: Asla oyunun bittiğini düşünmedim çünkü inanmaya devam ettim ve çoğu zaman nerede olduğumu bilmiyordum. Sadece pit duvarından nerede olduğumu görüyordum ancak Fernando’nun nerede olduğunu bilmiyordum. Yeterli olup olmadığını bilmek için onun nerede olduğunu bilmeliydim ancak tüm yarış boyunca böyle bir endişemiz olmadı. Bahsettiğim zorluklarla birlikte sadece aracı pist üstünde tutmaya çalıştık.
Aracı sürmek çok, çok zordu. Çok agresiftim ve çok kayıyordum bu yüzden aracın arkasını çok kez kaybettim. Şanslıydım ki çoğu zaman pist üstünde kalmayı başardık. Memnun kaldık ancak çok fazla çalışma oldu. Geçiş lastikleriyle olan koşullarda daha mutluydum çünkü diğerlerine göre farklı çizgiler seçerek farkı kapatabiliyordum. Kuru zeminde düzlükte çok fazla kaybediyorduk.
Kuru zeminde viraj çıkışlarında diğerlerine yakındık ancak düzlükte araç çok fazla sürtünme yaşıyordu ve başka şansımız yoktu. Yarış tekrar başladığında önümdekiler gitti ve ben arkada kaldım. Neredeyse dışarıdan Kamui ve Mark tarafından geçiliyordum. Kuru zeminde çok kaybettik ve yağmurda telafi ettik.
Bunun en zorlu şampiyonluğun ve muhtemelen en değerlisi olduğunu söyleyebilir misin? Eğer öyle değilse, nasıl değerlendirirsin?
SV: Her zaman zordur çünkü sonuç olarak daha önceden olan bir şeyden bahsediyoruz ve hiç bir şekilde hediye olarak gelmiyor. Yine de çok zor bir sezondu. Pist üstünde ve pist dışında inişler çıkışlar oldu. Biz her zaman kendimiz olduk ve işimize baktık. Sonunda bu yaklaşım fark yarattı.
Benim için her zaman önemli olan aynaya baktığımızda mutlu olmam ve kendime karşı dürüst olmam çünkü başka bir şekilde davranmanın ve aldatıcı olmanın kimse faydası var? Bunu ilk farkeden, kendinizi kandırdığınızı ilk bilen her zaman siz olursunuz. İnsanlar çizginin içinde ya da dışında bizi yenmeye çalıştılar ve bize sorulan tüm sorularda sezonumuz daha kolay olmadı. Kilit nokta bizim kendimiz olmamızdı ve bir açıdan farklı olmayı başardık.
Ben kutsal değilim, herkes gibi hata yapabilirim ancak ben dürüst olarak yetiştirildim ve yanlış bir şey yaptığımda kabul ediyorum. Dün 3. seansta ilk turumda hata yaptım. Çok fazla zorlıyordum ve çizgiyi kaçırdım. Sıralamalar mükemmel değildi ancak bunu kabul etme konusunda sorunum yoktu. Dediğim gibi ben dürüstlükle büyüdüm ve sonunda bu yüzden başarılı olduğumuza inanıyorum.
TV söyleşilerinden birisinde insanların kötü yollara başvurduğundan ancak senin bunları istemediğinden bahsettin. Biraz açıklık getirir misin?
SV: Üzgünüm, bahsetmem gereken her şeyden bahsettiğimi düşünüyorum. Her şey açık ancak değerlendirmek bize düşmez. O cümlede söylediğim gibi yorum ya da değerlendirme yapmak bize düşmez çünkü o kararlar bizim kararlarımız değil, bizim elimizde olan şeyler değil.
Elimizde olana odaklanmalıyız ve diğerlenini yaptıklarıyla heyecanlanmanın manası nedir? Tabi ki heyecanlanabilirsiniz ancak bu sizi odaktan uzaklaştırır ve odaklanmanızı kaybedersiniz. Bu yüzden optimum başarıya odaklanamazsınız ve bu size 20 yarış sonra olmak istediğiniz pozisyona ulaşmada yardımcı olmaz.
Seb tebrikler. Tartıdayken Michael ile bir araya geldiğinizde sana ne söyledi? Onun 7 şampiyonluk rekorunu kırma konusunda şansını nasıl görüyorsun?
SV: Bu konuda yorum yapamam çünkü bu saçmalık olur. Onun kariyerinde başardığı şeyler inanılmaz. İnsanlar unutmak istiyorlar ancak o zamanında Formula 1’de kimsenin olmadığı kadar üstün oldu. Açıkçası geri dönüşü biraz farklı oldu. Ne yazık ki neler yapabileceğini gösterebileceği bir aracı olmadı. Bazen böyle olur. Ancak pişmanlık duymadığına eminim. Ona sorarsanız aynısını söyler.
Sadece bugün değil, her zaman aşırı adil oldu. Gerçekten sıkı yarışabileceğiniz kişilerden birisi. Aracınız ve diğer araç arasında pek fark yokken, hızınız 50 ya da 300 km/sa olsun. Aracının limitlerini bilir ve noktayı kaçırmamayı da bilir. Son 3 sene içerisinde ona karşı yarışmak eğlenceliydi. Açıkçası çoğunda ben daha iyi araçtaydım ve bundan keyif aldım ancak dediğim gibi bugün çok adildi ve çok sıkı savunma yapmadığı için teşekkür ettim.
Bana ‘benden hızlıydın ve bir şekilde beni geçecektin. Zorlamanın manası var mıydı?’ dedi. Bunu kartingde yarışırken öğrenirsiniz. Etrafınızdaki go-kartlardan daha hızla gelirsiniz. Bazıları 17.lik mücadelesi verirken son yarışın son turuymuş gibi savunma yaparlar. Ancak bazen birlikte çalışmanız gerekir. Sizden daha hızlı olana geçme izni verirsiniz ve arkasından gidersiniz. O birilerini geçtiğinde siz de geçmeye çalışırsınız.
Michael çok fazla savunma yapsaydı sadece ikimiz birden yavaşlardık ve arkadan gelen birisi onu geçebilir ve kötü pozisyona düşebilirdi. Bu durumu bilecek kadar zeki birisi çünkü şu anda aracının neler yapabileceğini biliyor.
Sebastian, art arda aynı takımla 3 şampiyonluk kazandın. Sıradaki mücadele ne? Başka bir takımla şampiyonluk mu?
SV: Sıradaki mücadele, sanırım… şu an için bu andan keyif almak istiyorum. Her zaman en önemli zamanın mevcut zaman olduğunu söyledim ve gelecek sene için hayale kapılmak istemiyorum. Şu anda mutluyum ve takımla keyfini çıkarmak istiyorum.
Takımla şu an için, benden de daha iyi bildiğiniz üzere 2014 sonuna kadar anlaşmam var. Birlikte başardıklarımızdan memnunum ve hikaye henüz bitmedi. Çok mutluyum ve her şeyimi vermek için aşırı adanmış durumdayım. Onlarla olduğum gelecek senelerde de öyle olacak. Şu anda başka bir takımı düşünmenin bir faydasını görmüyorum. Bulunduğum konumdan memnunum. Birlikte başardıklarımız inanılmaz.
Sebastian, bu sezona geçen sene neredeyse her şeyi kazanarak geldin ve zor bir başlangıç oldu. Neler oldu? Singapur’dan sonra neler oldu? Herşey senin için o zaman değişti gibi.
SV: Sizin de söylediğiniz gibi zor bir sezon oldu, aşırı yakındı. İlk 7 yarışta 7 farklı kazanan oldu. Herkes için iniş ve çıkışlar oldu. Açıkçası ardından her şey oturdukça, sezon sonunda kazanılan her puanın değerli olacağını biliyordum. Sonunda beklediğimizden daha yakın oldu ancak bir ara insanlar şampiyonluk için bizden bahsetmiyorlardı bile. Ancak en önemlisi bizim her zaman inanmış olmamız.
Sezon başından beri araçla mücadele ettik. Aracımız geçen senekine benzemiyordu. Yapamıyordum… bunu anlamanız zor ancak aracı iyi çalıştırmak için kendi stilimi ve oynumu oynayamıyordum. Genel olarak arka tarafta yeterli istikrar yoktu. Aracı viraja istediğim gibi sokamıyordum, frenlerde sorun yaşıyordum. Her şeyi denedik ve bir süre sonra doğru yolda yeteri kadar büyük adım attık. Böylece araç istediğim şekle gelmişti ve doğru yolda ilerledik.
Performansımızı arttırdık, daha rekabetçi olduk ve daha iyi durumdaydık. Yine de bazı yarışlarda zorlandık. Herşey henüz istediğimiz gibi değildi çünkü araç hâlâ geçen seneki gibi değildi. Geçen seneki araçla asla kıyaslayamayız. Açıkçası herkes çok fazla downforce ve stabilite kaybetti ancak biz her zaman her adıma odaklandık. Aracı gerçekten çalıştırmaya odaklandık.
Bazen yanlış yönde adımlar attık ve bedelini ödedik ancak yine de bir şeyler öğrendik. Bu sene herkes için aldatıcıydı, lastikleri anlamak ve lastikleri doğru aralıkta çalıştırmak zordu. Sezon sonuna doğru herkes daha emin olmaya başladı çünkü yaptığınız hatalardan öğreniyorsunuz. Çünkü araçlar daha iyi oluyorlar ve gelişiyorlar. Daha fazla downforce ile daha iyi oluyorsunuz.
Çıktığın her yarışı nasıl hatırlarsın bilmiyorum ama bu yarışı kariyerinin en zor yarışı olarak tanımlar mıydın?
SV: Telsizden de söylemiştim ama siz bunu duymadınız: Kesinlikle en zor yarışım olduğunu söyledim. Bu sadece şampiyonluk mücadelesi veriyor olduğum ve tatilde olmadığımı bildiğim için değil, daha çok yolunda gitmeyen şeylerle alakalıydı. Bu şartlar altında daha en baştan telsiz iletişiminizi kaybederseniz işler yeterince zorlaşıyor. Çünkü gerçekten konuşmanız gereken durumlar bu durumlar.
Ardından, daha ilk turda araç hasar aldı. Son sıraya düştük ve yeniden yükseldik. Geri döndük. Şartlar daima değişkendi. Hiç yok yere bir pit stop yaptık ve bu bize 20-22 saniyeye mâl oldu. Bir sonraki turda yağmur geldiği için sonra yeniden pite gelmek zorunda kaldık ama yine de yarışı altıncı bitirdik. Altıncılık her şeye rağmen iyi bir sonuç. Bu sene bazı yarışlarda altıncı bitirdiğimiz için mutlu olabilirdik, bu yüzden bu durumdan memnun olabiliriz. Sonuçta son yarışta oldu ve şampiyonu bizim lehimize belirledi. Bu nedenle söyleyecek fazla bir şey yok.
Bir yanıt yazın