Victory – The Age of Racing

Dünyanın içinde bulunduğu petrol, trafik, hava kirliliği ve sürücü hatalarından kaynaklı kazalara bir çözüm aranıyordu. Drivenet bu soruna odaklanmak için kuruldu, ancak küresel yatırımcıların işe el atmasıyla birlikte Drivenet konsepti amacının çok dışına taştı. 

Çok fazla otomobil kazası oluyordu ve uluslar petrol için birbirleriyle savaşıyorlardı. Drivenet uluslar ile anlaşmalar yaparak onları kendi sürüş sistemlerini benimsemeye ikna etti. Elektrikli araç endüstrisi ile ortak hareket edilmek suretiyle, artık sorundan başka bir şey getirmeyen otomobil endüstrisine yeni bir can getirilmesi hedeflenmişti.

Drivenet başarılı olmaya başlamıştı. Bu sistemle birlikte otomobiliniz üzerinde en ufak kontrole sahip değildiniz. Aracınızı Drivenet ağına bağlıyordunuz ve o her şeyi hallederken siz dijital dünyanıza odaklanabiliyordunuz.

Artık aracınızın içinde bir yolcuydunuz. Artık işe gidip gelirkenki ve özel hayatınızda kullacağınız rotaları seçme şansınız yoktu. Kimseyi rahatsız etmeden, kaza yapmadan yolculuk yapabiliyordunuz. İnsanlar yolculuk yaparken mesajlaşmaya, sosyal uygulamaları kullanmaya bayıldılar.

Ancak gözden kaçırılan bir şey vardı: Drivenet insanların sürüş zevkini çalmıştı.

Drivenet poliçelerine göre yarışmak ve mücadele etmek kesinlikle yasaklanmıştı. Otomobil üreticileri bundan dolayı çok zarar gördü. Artık ne otomobil teknolojisi, ne de otomobillerde kullanılacak petrol kalmıştı. Otomobil endüstrisi tamamen tarih oldu.

Bununla birlikte, yarışma kültürü de kaybedildi.

Asiler hızlıca toparlandı ve eski otomobilleri ve parçaları onarmaya başladılar. Yeni bir sürdürülebilir yarış döneminin temelleri atılıyordu. Yarışmanın ve mücadelenin temel değerlerini canlandırmak için kurulmuş bu girişim, eski güzel günlerin tekrar gelebileceğinin habercisiydi.

Yarışçılar şehir dışlarında terkedilmiş mekanlar keşfettiler. Bu yerler Drivenet ağının sınırları dışındaydı. Drivenet’in tarihe gömmeye çalıştığı yarışma ruhu tekrar canlandırıldı. Racing Authority organizasyonu üstlenerek sizi tekrar sürücü koltuğuna oturtuyor ve yarış deneyimini tekrar yaşamanızı sağlıyor.

İşte, Victory – The Age of Racing’in hikayesi bu.

Genel Bakış

Victory, şimdiye kadar oynadığım en keyifli yarış oyunlarından birisi. Gelişmiş araç fizikleri gerçekçi bir sürüş imkanı sunarken kolay bir oyun deneyimi hedefleniyor. Kısa ve basit çok oyunculu yarışlar üzerine şekillendirilen oyun, sürücülerin deneyim ve performans puanları kazanmalarına ve bu şekilde araçlarının niteliklerini iyileştirebilmelerine imkan veriyor.

Oyuna çok kolay alışılıyor, ancak ustalaşmak zaman ve yetenek gerektiriyor. Öte yandan, simulasyon oyunlarının paranoyaklığından uzaklaşmak isteyenlerle yarışmayı gerçekten ciddiye alan oyuncuları bir araya kolayca getiriyor. Bu oyunda çok oyunculu bir yarış oyunundan bekleyebileceğinizden fazlasını bulacaksınız.

Oyun henüz Beta aşamasında olduğu için hiç reklamı yapılmıyor ve şu an çok az oyuncuya sahip. Vae Victis adındaki küçük bir İtalyan grup tarafından bağımsız olarak geliştirilen Victory, gerçekten sınıfında tek.

Tasarım ve Özelleştirme

Victory’de kendi aracınızı tasarlamanız mümkün. Ön, orta ve arka kısım şeklinde üç parçaya bölünen aracınızda her bölüm için çok çeşitli tasarımları seçip bir araya getirebiliyorsunuz. Aracınızın temel şeklini oluşturduktan sonra, yüzlerce şekil ve sponsor arasından seçimler yaparak bu grafikleri aracınızın istediğiniz yerine yerleştirebiliyorsunuz.

Ayrıca, level yükseldikçe açılan güncellemeler sayesinde aracınızın görünümünü zaman içinde de değiştirme şansınız var.

Performans Puanları

Victory’deki her araç altı farklı özelliğe sahip. Ağırlık, Aerodinami, Çekiş, Tutunma, Frenler ve Güç. Oyuncular bu özellikleri istedikleri gibi dağıtmakta serbestler. Level yükseldikçe yeni performans puanları kullanılabilir hale geliyor. Ancak bu performans puanları sınırlı olduğu için tüm özellikleri birden son seviyeye yükseltemiyorsunuz. Bu altı özellik arasında doğru dengeyi bulmak oyuncuya kalıyor.

Mesela Güç ve Tutunma hemen her durumda kritik önemdeyken, Frenler, Çekiş ve Ağırlık özellikleri arasında dengeli seçimler yapmak gerekiyor. Çekiş startlardaki patinajı azaltıp birden öne geçmenizi sağlasa da, onun için kullandığınız performans puanlarıyla yarışın geri kalanı için daha faydalı olabilecek Tutunma veya Frenler’e öncelik tanıyabilirsiniz.

Kontroller

Oyunun kontrolleri harika tasarlanmış. Klavye kontrolü sistemlerine çok güveniyorlar. Gerçekten de klavyeden oynamak çoğu zaman gamepad veya direksiyonla oynamaktan daha kolay. Geliştiricilerin hazırladığı yapay zeka destekli klavye kontrolü sistemi sizi yarı yolda bırakmıyor ve istediğiniz anda istediğinizi yapabilmenize imkan veriyor.

Oyun henüz direksiyon setlerini tam olarak desteklemese de direksiyonları gamepad arayüzü ile kullanmanız mümkün. İlerideki yamalarla direksiyon desteğinin de geleceği söyleniyor. Özellikle uzun virajlarda gamepad ve direksiyon faydalı olabilir gibi görünse de, direksiyonum var diye klavyeden oynayanları geçebilirim diye düşünmemelisiniz. Kontrol sistemleri çok iyi dengelenmiş.

Oyun Modları

Altı sürücüye kadar oynanabilen yarışlar 2 ile 4 tur arasında ayarlanabiliyor. Ayrıca çarpışma modu da üç farklı şekilde ayarlanabiliyor. Oyunu kuran tarafından ayarlanan bu modlar birbirinin içinden geçme (çarpışma kapalı), ilk sektöre kadar çarpışmanın kapanıp sonra açılması ve yarışın startından itibaren çarpışmaların açık olması şeklinde.

Oyunda şimdilik üç haritada beşer farklı pist kombinasyonu oynanabiliyor. Bu haritalar sırasıyla; Engebeli yollarıyla bir kasaba olan Rock Island, soğuk ve kaygan zeminiyle Antarctica One ve çölde terk edilmiş bir askeri üs olan Fort Fast.

Pistler arasında tasarım olarak çok farklar var ve hemen her piste göre araç ayarlarını (setup) değiştirmek durumundasınız. Yapacağınız yanlış bir ayar gerilere düşmenize sebep olabilmekte. Yakında bu üç dünyaya terk edilmiş bir maden ocağı temalı yeni bir dünyanın daha ekleneceği belirtiliyor.

Oyunda araçlar üç farklı gruba ayrılmış durumda: Rookie, SemiPro ve Pro. Rookie araçları 1960′ların F1 araçlarına benziyor. Aerodinamik çok asgaride, hızlı ama pek yol tutmayan araçlar. SemiPro ise 1980′leri temsil ediyor. Kanatlar ve yere basma kuvveti artık aracın performansında etkili olmaya başlamış. Pro ise 2000′li yılların modern araçlarını anımsatacak şekilde tasarlanmış.

Turnuvalara Uygun

20 level olduğunuzda Rookie sınıfı araçlarda alınabilecek bütün performans puanlarını (60) almış oluyorsunuz ve artık araçlar birbirine yakın performansa sahip oluyorlar. İşin zevki de bundan sonra başlıyor. Çoğu oyuncu SemiPro veya Pro kategorilerinde yarışmıyor.

Rookie araçları geliştirilince oldukça zevkli bir sürüşe sahip oluyorlar ve daha çok oyuncusu olmasının da yardımıyla en zevkli yarışlara sahne olan kategori.

TRF1.net ailesi olarak kendi hesaplarımızı açıp aracımızı geliştirmeye ve oyuna alışmaya başlasak iyi olur, çünkü gerçekten yeteneği ölçen, kaybetseniz bile büyük heyecan veren bir oyunla karşı karşıyayız.

Doğru şekilde hazırlanıldığında  çok sağlıklı ve eğlenceli turnuvaların yapılabilmesi için en uygun platformlardan biri. Turnuva dışı “Hızlı Yarış” modunda takılmak için zaten fazlasıyla iyi.

İndirme ve Web Sitesi

Oyuna victorythegame.com adresinden ulaşabilirsiniz. Üye olmak ve indirmek tamamen ücretsiz. Şu an Beta2 sürecinde olan oyunda bir Beta sürümü daha bekleniyor. Ardından özellikleri tamamlanmış ve güvenlik ve stabiliteye odaklanılmış Release Candidate sürümü gelecek.

xtrabit racing

Videolar

Intro

Trailer

 

Gameplay

 

Araç oluşturma