Superbike: Kenan: "Ölümden Korkmuyorum!"

yazar:

kategori:

Ünlü motosikletçi İtalya´da Fabnatik’ten M. Çağrı Davran’a verdiği özel röportajda, “Ben hiçbir zaman ölümden korkmadım” dedi.

Geçen yıl Supersport’ta şampiyon olan Kenan Sofuoğlu’nu, Superbike’ın 12. yarışı olan İtalya’nın Vallelunga yarışında yakaladık. Gillette’in tahlileri İsmail Türkoğlu ve Agâh Saracoğlu ile birlikte izlediğimiz mücadele öncesi, Kenan’la röportajımızı yarış sonrası yapacaktık. Ancak işler istediğimiz gibi gitmedi. Kenan iyi başladığı yarışın ikinci bölümünde korkunç bir kaza yaşadı. Bulunduğumuz tribünden net olarak göremediğimiz için padoka doğru hareketlendik. Hannspree Ten Kate Honda Takımı’nın elemanları motosikletin parçalarını dışarıya çıkarıyorlardı. Bunları görünce de endişemiz daha arttı. Neyse ki Kenan’ın asistanı Yunus bey, iyi haberi verdi. Takım menaceri Kenan’a dinlenmesi gerektiğini söylediği için röportaj yapma işimiz sıkıntılıydı. Telefon trafiğinin ardından Kenan’la özel karavanında buluştuk. Giydiği kıyafet parçalanmıştı. Belinde şiddetli bir ağrı, kolları çizilmiş ve omzu sargılı bir haldeydi. Acısını içine attı ve samimi gülüşüyle FANATİK’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Tam bir fotoğraf meraklısı olan İsmail ağabey, fotoğrafların çekimini üstlendi.

Geçen yıl Supersport’ta şampiyon oldun ve Superbike’a geçtin. Bu iki kategori arasındaki fark seni etkiledi mi?
Tek fark Superbike’ın 1000 cc diğerinin ise 600 cc olması. Aslında her kategoriye geçişte belirli zorluklar yaşıyorum ve sezon ortasında kendimi buluyorum. Tam olarak adapte olabilmem için en az 3 sene var. Üçüncü sene sonunda hedefim hep şampiyonluk olur. Bu benim yol haritamdır. Sezonun bitmesine çok az kaldı. Bazı sorunlardan dolayı yarışlara katılamadığım oldu. Bu kategoride devam eder miyim bilmiyorum. Belki tekrar Supersport’a geri dönebilirim ya da başka bir kulvarda da boy gösteririm. Motosiklete de tam olarak alışamadım. Kesin kararımı sezon sonunda vereceğim.

Önce Bahattin ağabeyini trafik kazasında ardından da diğer ağabeyin Sinan’ı yarış pistinde kaybettin. Hiç bırakmayı düşündün mü?
Eğer bu yıl benim yaşadıklarım başka birinin başına gelse, büyük ihtimalle motorsiklet yarışlarını bırakırdı. Kalan tek ağabeyimi de kaybetmemin ardından tekrar Türkiye’ye geri döndüm. Bu sırada takımdan da uzaklaşmıştım. Zaten dediğim gibi 6 yarışa katılamadım. Böyle durumlarda takımlar, sürücüyle olan ilişkilerini gözden geçirir. Ancak Hannspree Ten Kate Honda böyle yapmadı. Geri döndüğümde beni en çok zorlayan motordan düşme korkusu oldu. Belki ‘şampiyon oldum burada bırakayım’ diyebilirdim. Annem ve babamın desteğiyle yarışlara tekrar geri döndüm. Hayatta bazı şeyler, biraz da kaderiniz oluyor. Bu da benim kaderim olmalı.

Buna bağlı olarak podyuma uzun süredir çıkamaman sende stres yaratıyor mu?
Özellikle benim gibi sürekli podyum gören biri için bu oldukça zor. 2000-2007 itibariyle kariyerimde hep ilk 3’e giren bir yarışcıydım. Şimdi ilk 10’a girememek beni biraz rahatsız ediyor. Önümüdeki sezon nerede olursam olayım dünya şampiyonu olacağım. Türkiye’yi temsil ediyorum. Yaşım henüz 24 ve daha uzun süre pistlerde yer almak istiyorum.

Hız senin için ne ifade ediyor?
Hız benim için en önemli şey. Hayatımdan çıkmasını asla istemiyorum. Açıkçası onsuz bir hayat, bana tatsız gelir.
Takımında sadece sen ve asistanın olan Yunus bey Türk. Bunun zorlukları var mı?
Türk olmanın zorluklarını tabii yaşadım ama bu çok eskidendi. Şimdi böyle bir şey yok. Herkesin bana İtalya’da nasıl ilgi gösterdiğini gördünüz. Eğer ülkemizde bir yerlere gelmek istiyorsanız sıfırdan başlayarak büyük bir çaba göstermelisiniz. Ben bunu yapmayı başardım. Özellikle sponsor konusunda zorluklar yaşadım. Bir bakıma buralara kadar gelmem beni de şaşırtıyor. Çünkü bazı şeyleri para olmadan başardım.

Ülkemizde fazla ilgi gösterilmeyen bir spor dalında mücadele ederek, yılın sporcusu ödüllerini aldın. Medyadan yeterli desteği görüyor musun?
Medyanın bana yeterince ilgi gösterdiğini düşünüyorum. Türkiye’de de bu spora ilgi artmaya başladı. Tabii bu ödülleri halkın vermesi benim için ayrı bir önem taşıyor. Zaten benim hedefim insanların beni tanıması değil. İtalya’da insanların bu spora olan desteğini gördünüz. Dışarıda daha fazla tanınıyorum. Eğer ben ve benim gibiler daha fazla başarılı olursa, ilgilenenlerin sayısı artacaktır.

Kenan ‘yarışları bırakıyorum’ dese ne olur?
Eğer ben bırakırsam motor sporları uzun süreli olmak üzere ortadan kalkar. 20 yıl geçse bile bu böyle kalır. Almanya’da küçükken yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı yarışta birinci oldum. Gayet başarılıydım. Almanlar performansım nedeniyle benim daha üst seviyede yarışmam gerektiğini belirttiler. Bir bakıma önümü açtılar. Şu anda bir Hollanda takımı ile birlikteyim. Bana iyi imkanlar sağlıyorlar. Bu yüzden onlara Türkiye’nin teşekkür etmesi gerek. Çünkü bu, ülkem adına yarışmamı sağlıyor.

Seni en çok üzen ve mutlu eden şey nedir?
Yarıştan sonra podyuma çıkmak beni mutlu ediyor. Eğer podyum göremezsem bu benim moralimi bozuyor. Düşünsenize Avustralya’ya, farklı bir kıtaya yarışa gitmek için 24 saatlik bir yolculuk yapıyorsunuz. Ardından puan alamadan bile döndüğünüz zamanlar oluyor.

Yaşadığın sıkıntılar olmasaydı, bu sezon senin için nasıl olurdu?
İlk senemde rakiplerimi daha fazla zorlardım. Araca alışmakta zorluk çekiyorum tabii ama bu süreç daha çabuk olurdu. Seneye umarım her şey daha farklı olur. Rakiplerimin benden fazlası olduğunu düşünmüyorum. Kendime çok güveniyorum. Geçmişe değil, geleceğe bakıyorum. Türk halkının desteği yanımda olsun yeter. Uzakta bile olsa buna ihtiyacım her zaman olacaktır.

Peki son olarak futbolla aran nasıl?
Milli Takım’ın maçlarını kaçırmıyorum. En sevdiğim futbolcu Hakan Şükür. Ailemin Trabzonlu olmasına rağmen Sakarya’da doğmamda bunun etkisi var. Trabzonspor’a sempatim var. Özellikle Sinan ağabeyim Trabzonspor’u çok severdi. Zaten hep 61 numarayla yarışırdı. Onların bu sezon ligde şampiyon olmalarını istiyorum, çünkü diğer üç büyükler uzun süredir şampiyonluk coşkusunu yaşıyorlar. Şimdi Trabzonspor zamanı.

O anı anlattı…
“Antrenman turlarında çok iyi dereceler elde etmiştim.. Ve gerçekten başarılı olacağıma inanıyordum. İkinci yarışın hemen başında başka bir motosikletin bana çarpmasıyla ağır bir kaza geçirdim. Şu an iyiyim ama sırtımda ağrılarım var. Sonuçta puan alabileceğim bir yarıştan eli boş döndüm. Kazayı televizyondan izlediğimde açıkçası ben de bu kadar büyük olduğunu tahmin etmemiştim. Geçen sene Supersport’ta burada birinci olmuştum. Hiçbir şeyden korkmuyorum. Şu an bile 5 Ekim’de Fransa’daki yarışı düşünüyorum.”

 

Haberturk.com


Yorumlar

  1. binnur ataseven avatarı
    binnur ataseven

    korkunun ecele faydası yok kenan! bunu sen de biliyorsun senin bu dobralığına hayranım sana bir öğüdüm var 'açık konuş susma!'

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir