6’da 6 pole pozisyonuyla durdurulamaz görünen Red Bull özellikle İspanya’daki güncellemeler sonucunda rakipleriyle arasındaki farkı açmış göründü. Aerodinamik açıdan diğerlerine göre çok üstün olduğu artık aşikar. İmrenilecek bir downforce seviyesine sahipler ki bu da özellikle Avrupa’da Red Bull’un avantajlı olduğuna işaret. Sezon başında bir takım sorunlar yaşayıp pek çok puan kaybettiler fakat sezon sonunda bu kaybedilen puanları pek arayacaklar gibi görünmüyor şimdilik. Geçen sezondan iyi dersler çıkarıp aracı her pistte kazanbilecek konuma getirmeleri harika bir atılım. Yalnız yağmurlu Çin’de diğerlerinden üstün bir tarafları yoktu, hatta starttan sonra zirveden koptular.
İşin püf noktası kesinlikle tek turluk performans. Yarış performansları diğerlerinden çok çok üstün değil aslında. Hem Ferrari hem Mclaren neredeyse aynı tempoyu tutturabiliyorlar. Gel gelelim sıralamalarda Red Bull’dan yavaş kalıyorlar. Bu da yarışın neredeyse % 75’i demek. Son yıllarda bu güçlü downforce sayesinde ürettikleri kirli hava arkadaki aracı tamamen etkilediği için geçiş çok güç hale geliyor ki bu yüzden sıralamalar hayati önem taşıyor neredeyse. Bu durum ne zaman tersine döner bilinmez ama özellikle Ferrari ve Mclaren sıralama performanslarına eğilmelile
Son yarışlarda Webber’in ön plana çıkması Vettel üstünde hafif baskı yaratmış gibi görünüyor. İspanya ve Monaco’da Webber’e pek ayak uyduramadı. Webber ise bu motivasyonla daha ne kadar yarış kazanır bilemiyorum ama potansiyeli var. Red Bull öncesi yıllarında pek ön plana çıkamadıysa da çok iyi yarışlarını hatırlıyorum. Vettel bu durumu tersine çeviremzse psikolojik olarak çökebilir. Pistlerin yeni Schumi’si olabilecek potansiyele sahip gibi görülüyordu fakat hala doğru düzgün geçiş yapamadığı da başka bir eleştiri. Bu sezon kendini tamamiyle ispatlaması gerekiyor bana kalırsa. Webber takımda kalabilmek için daha çok asılacaktır, Vettel’in yayılma lüksü yok o yüzden.
Ferrari’ye gelecek olursak Bahreyn ve Monaco haricinde kesinlikle lastiklerle başları dertteydi. Alonso sürüş tarzı nedeniyle bir nebze olsun Massa’dan daha iyiydi fakat o da zorlandığını itiraf etti. Massa’nın ise böyle bir sorunla karşılaşması beni şaşırttı çünkü 2008’de Kimi lastiklerle boğuşurken Massa pole koşuyordu pek çok yarış. Tabi F2008’le F10’un tamamen birbirinden farklı şasiler olduğu göz önüne alınırsa durum biraz kabullenilir bir hal alıyor. F10’un lastiklerine çok nazik davrandığı aşikar fakat tek turda lastiği ısıtabilmek ve özellikle Bridgestone’un en sert hamurunu daha etkin kullanabilmeleri gerek. Aksi halde galibiyet uzak görünüyor Türkiye’de. Tabi bir de şu F kanal olayı var. İspanya’da araca downforce kaybettirdiği gözle bile görülüyordu. Türkiye’de bu sorunu da halletmeleri gerek. Başka bir sorun ise kısa dingil mesafeleri, Türkiye’nin hızlı virajlarında kaybolabilirler. Massa- Alonso çekişmesinde ise Massa’nın psikolojik olarak çöktüğü söylense de bana göre Massa kendisinin en iyi sezon açılışını yaparak 61 puan toplamış durumda. Bu pek çökmüş bir psikolojinin eseri gibi görünmüyor bana ama lastik sorunu devam ederse Alonso’yla savaşı baltalanacaktır. Çünkü Alonso her türlü fırsatı değerlendirip, hem yarışta hem yarış dışında ince hesapların peşinde olacaktır.
Mclaren ise yağmurlu yarışlarda alınan iki galibiyetle, özellikle Button’un harika önsezileri sayesinde güzel puanlar topladı. Öte yandan sezonun en keyif veren pilotu olmasına rağmen Hamilton Button’un önüne geçebilmiş değil. Takım ne kadar istikrarın, lastikleri korumanın, araca iyi bakmanın önemini kafasına kafasına vuruken O ısrarla “ yarışayım mı yoksa kenara mı çekeyim” mantalitesinde. Evet hepimize korkusuzca, hiçbirşeyi umursamadan sürmesi çok çok büyük keyif veriyor, hep eski yılları hatırlatıyor fakat, Buton gibi bir örnek olunca önünde ne olursa olsun istikrarın önemini kendine ilke edinmesi gerekiyor galiba. İşin açıkçası Button’ın bu yıl kendini ispatlama yılı olduğunu düşünmüştüm, ve hatta Hamilton’a oranla geride kalacağını da düşünmüştüm ama yavaş yavaş yanıldığımı görüyorum. Tabi bir de İspanya’da Schumi’nin arkasında Hamilton olsaydı neler olurdu sorusunu sorunca kendime sanki bir geçiş izleyebilme imkanımız artardı gibi geliyor ( Schumi’nin ustaca savunması bir yana tabi.). Aracın performansı ise Ferrari’ye oranla biraz daha önde gibi göründü İspanya’da. Güncellemeler işe yaramış ancak onların da sorunu tek turluk performans. F kanal gibi dahi bir buluş sayesinde artan kızlarıyla damga vurdular yarışlara ancak hala Red Bull kadar ayakları(lastikleri) yere basmıyor. Akla tabi ki sürüş yüksekliği mevzusu geliyor ancak böyle birşeyi Red Bull’un yalanlaması onların gizemini sürdürüyor. Uzun dingilleri Mclaren’ı Türkiye’de Ferrari’nin önünde tutabilir ancak Red Bull’un da F kanala geçişi işleri zorlaştıracak gibi.
Ah Mercedes ah diye söze başlamak istiyorum :). Bu sezon Schumi şampiyonluktan koptuysa büyük pay şaside zira İspanya’da fark ortadaydı,eski Schumi’den pek çok iz gördük, ama hala hem araç hem de Schumi için zamana ihtiyaç var. Ve işin ilginci geçen senenin şampiyon aracının bu sene bu kadar tökezlemesi. Neyse ki kendilerine geliyorlar. Yarış performansları artık zirveye o kadar uzak değil. Ve İspanya ve Monaco’da gördük ki Schumi asla hafife alınacak bir pilot değil. Her zaman bir sürprizi var. Rosberg ise küçümsenecek bir yetenek değil bana göre. İlk 4 yarıştaki performansı takdire şayan. Türkiye’de uzun dingille yarışa daha önlerden başlayabilirler. Ancak özellikle sezonun ikinci yarısında Red Bull’a çok daha yakın olacaklardır diye düşünüyorum, umarım yanılmam. Ross’un ve Schumi’nin yenilgiyi bu kadar çabuk kabul etmeyecekleri bir gerçek. Tek temennim galibiyet için atak yapabilen bir Scumacher izleyebilmek.
Son olarak Renault’a değinmeden olmaz. Kesinlikle sezonun sürprizi. Kubica’nın üstün perfromansıyla birleşince Renault özellikle sıralamaların azılısı oldu. Ferrari ve Mclaren’a pek çok yarışta da geçit vermedi Kubica. Aerodinamik anlamda diğerlerine oranla eksiği görülse de şasinin lastikleri mükemmel çalıştırması onları buralara getirdi. Bu avantajı kaybetmeden iyi aero güncellemeleri de gelirse onlar da sezonun ikinci yarısı daha agresif olacaklardır. Kubica kesinlikle Renault için büyük şans fakat O’nu ellerinden kaçırmamaları için Renault’nun çok çalışması ve bir Alonso hikayesi daha yaratması gerek…
Caner Arısüt (S_F – SchuMichael)
Bir yanıt yazın