Daha önceki egzoz beslemeli difüzörlerin teknik analizinde, egzoz beslemeli difüzörlerin egzozun açık olması ve hava akışının difüzöre geçmesiyle beslendiği konusuna dikkat çekmiştik. Difüzöre motordan gazların gelmemesi halinde sürücü viraja girerken ya yere basma gücünü ya da dengeyi kaybediyor.
Dikkatli tasarımlar ve egzoz yerleşiminin difüzörle olan bağlantısı bazı sorunları hafifletiyor olsa da, egzoza giden gazların kesilmesi aerodinamik olarak ortaya çıkan avantajı ortadan kaldırıyor.
Geçtiğimiz günlerde Red Bull’un sıralamalarda turbo motorlar ve WRC araçlarındaki gibi turboyu sürekli devrede tuttuğu iddia edilmişti. Bu da sürücülerin yavaşlarken gaza basmaya devam ederek ateşlemeyi sürdürmesi anlamına geliyor.
Eğer Red Bull gaza basmadan bile egzozdan gaz çıkışını sürekli sağlayabiliyorsa bu virajda daha fazla yere basma gücüne sahip olmasında yardımcı oluyor demektir. Egzoz destekli difüzörlerde de her zaman eleştirilen gazın açık/kapalı olması durumundaki hassaslığı oldu. Gecikmeyi önleyici sistem de Red Bull’un egzoz beslemeli difüzör ayarlarındaki gibi gaza basılsın ya da basılmasın sürekli olarak egzoza hava akışı gitmesini sağlıyor.
Motor normal bir şekilde çalışırken gaza basıldığında, pistonun üstünde silindir içerisinde yakıt ve hava ateşlemesi gerçekleşiyor. Gazların şişmesi ise pistonları ve dolayısıyla motoru çalıştırıyor.
Bu süreç içerisinde egzoz vanaları açıldığı için gazlar egzozdan dışarı çıkıyor. Yanma işlemi daha öncesinde olduğu için egzozdan dışarı çıkan gazlar ateşleme sırasındaki halinden daha soğuk oluyor. Bu da gazların egzoz borusundan dışarıya doğru daha hızlı ve daha enerjili çıkmasını sağlıyor.
Sürücü ayağını gazdan çektiğinde ise motor daha fazla hava alır ancak daha fazla yakıt yakmaz ve sonuç olarak motor ve egzozdan gaz çıkışı azalır. Difüzörü etkileyen de egzozdan gaz çıkmaması oluyor.
Red Bull da ateşlemeyi geciktiriyor ve biraz gaz ve yakıtın işlemde olmasını sağlıyor. Buna rağmen hava ve yakıt karışımının ateşlemesi motorların gelişiminde egzoz vanaları çoktan açıldığı için daha geç bir evrede yer alıyor. Pistonları aşağı itmektense, karışımın yanması egzozu çalıştırıyor ve gazların, gaza basılmasa bile egzoza gitmesini sağlıyor. Bu da sanki gaza basılıyormuş gibi gazların egzozdan dışarı çıkmasını sağlıyor. Bunun sayesinde difüzörden gazların çıkışı devam ettirilmiş ve yere basma gücü kaybedilmediği için avantaj viraj boyunca sürdürülmüş oluyor.
Tabiki bu kazanç kolay bir şekilde elde edilmiyor. Bu sistemle birlikte yanma işlemi egzoz portunda gerçekleşiyor, silindir kafası ve egzoz boruları aşırı ısınıyor ve uzun süre bu sistemden faydalanılmıyor. Bunun yanında daha fazla yakıt yanıyor ve yarışlarda yakıt ikmaline izin verilmediği için uzun vadeli avantaj elde edilmesi zor görünüyor.
Ateşlemeyi geciktirici egzoz haritası, çok fazla zorlanmadan, direksiyon üzerinden Standart Elektronik Kontrol Ünitesi sayesinde kontrol ediliyor ve bu da tamamen yasal gibi görünüyor.
Renault da Red Bull’un motor tedarikçisi olduğu için sistemden haberdardır. Ancak Standart Elektronik Kontrol Ünitesi kodlarını değiştirmek çok kolay olmadığı için, direkt olarak kopyalamak zor gibi görünüyor.
Kaynak: http://scarbsf1.wordpress.com/
Çeviri: TRF1.net
Bir yanıt yazın